Kariyerinizde sürekli öğrenmenin önemi ve dijital pazarlama analitiğinin dinamik dünyasında bu öğrenmeyi nasıl uygulayacağınız hakkında derinlemesine bir yolculuğa çıkıyoruz.
Eğitmenimiz Didem Boz Kaya, Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği yüksek lisans mezunudur. Türkiye’de önde gelen Turkcell ve Getir gibi firmalarda ürün pazarlama liderliği yapmıştır. Şu anda Doğuş Yeme-İçme, Turizm ve Perakende Grubu'nda "Dijital Dönüşüm ve Veri Odaklı Pazarlama" bölümüne liderlik etmektedir. Ayrıca, performatif ve kurumsal hikaye anlatıcılığı üzerine uzmanlaşmış ve birçok kurumda eğitimler vermektedir.
Röportajımızda, dijital pazarlama analitiği kursunun temel amacını, içeriğini ve bu alandaki son trendleri konuşup, veri hikayeleştirmenin gücünü deneyimli eğitmenimiz Didem Boz Kaya ile ele aldık. Keyifli okumalar dileriz.
1. İşinizin en sevdiğiniz yanı nedir?
Yeni şeyler öğrenmek. Aslında bu hem profesyonel iş hayatımda hem de eğitmenlik serüvenimde beni canlı tutan bir tutku. Dijital dünyanın sürekli değişen dinamikleri içinde, her gün kendinizi yenilemek zorundasınız. Eğitmenlik konusuna gelince, bu alanda da benzer bir anlayışla hareket ediyorum. Eğitim süreçlerini, öğretimden ziyade, asla sona ermeyen bir “beraber öğrenme macerası” olarak görüyorum. Bu sürekli öğrenme yolculuğu beni motive ediyor.
2. Dijital Pazarlama Analitiği kursumuzun genel hatlarıyla amacı ve katılımcılara sağlayacağı temel faydalar nelerdir?
Bu kursu hazırlarken, pazarlama, dijital pazarlama ve ürün yönetimi alanında çalışanlar ya da kendi markasını kurup büyütmek isteyen girişimcileri düşündük. Kursun amacı, katılımcılara doğru hedeflerin nasıl belirleneceğini, veriyi doğru şekilde yorumlamayı, veriyi net ve anlaşılır bir şekilde aktarabilmeyi ve veriye dayalı kararların nasıl alındığı ya da aldırılabileceğini öğretmek.
Toplamda 11 modülden oluşan bu eğitimin oldukça kapsamlı içeriklerden oluştuğunu söyleyebilirim. Sosyal medya analitiği, ürün pazarlama süreçleri ve ürün yönetimi analitiği, pazar araştırmaları, CRM, müşteri deneyimi, ROI analizi, pazarlamada optimizasyon süreçleri gibi konuları ele aldık. Benim en çok önemsediğim kısım ise veri hikayeleştirme modülü! Bu kısım veriye dayalı bölümlerde çalışan pazarlama çalışanları için oldukça kıymetli olacak.
Hazırladığımız bu 5 haftalık kurs, kimler için için diye soracak olursanız;
- Yaptığım pazarlama kampanyasının ne kadar etkili olduğunu bilmiyorum
- Pazarlama metriklerini okurken zorlanıyorum
- Pazarlama bütçesini verimli harcadığımdan emin olamıyorum
- Dijital dünyayı daha iyi anmak istiyorum
- Müşterilerin davranışlarını ön görmekte zorlanıyorum
- Sunumlarımda veriyi aktarırken dinleyicilerin ilgisini canlı tutamıyorum
- Verileri doğru şekilde kullanarak ikna gücümü artırmak istiyorum diyenler için ideal olacağını düşünüyorum.
Kursa katılanların, pazarlama ve dijital pazarlama konusunda kendini bir adım öne taşıyacağını söyleyebilirim.
3. Kariyerinizde Turkcell ve Getir gibi büyük teknoloji firmalarında çalıştığını görüyoruz. Buralardaki deneyiminizin kursun içeriğine katkısı büyük olacaktır. Sizce bu kurs neden farklı olacak?
Pazarlama dünyasının birçok farklı alanında görev alma şansına sahip oldum: içerik pazarlamadan performans pazarlamaya, ürün yönetiminden teknolojiye kadar. Bu alanlar, aynı hedefe hizmet eden mekanizmanın vazgeçilmez parçalarıdır.
Ancak, bu parçaları izole bir şekilde değerlendirmek yerine, hepsini bütüncül bir bakış açısıyla ele aldığınızda, gerçek başarıya ulaşabilirsiniz. Burada esas mesele, nihai hedefinizin ne olduğunu belirlemektir. İşte bu kursun sunmayı amaçladığı en büyük katkı, benim de kendi tecrübelerimle desteklediğim, pazarlamayı dijital kanallar üzerinden nasıl daha etkili ve verimli hale getirebileceğinize dair geniş bir perspektif ve sağlam bir sağduyu kazandırmaktır.
Türkiye'nin önde gelen büyük teknoloji firmalarında çalışmış olmak benim için kıymetli bir deneyim oldu. Aynı zamanda startup ortamlarında da bulundum. Bu yolculuk boyunca, büyükten küçüğe her ölçekte karşılaşılabilecek pek çok zorlukla yüzleştim ve sizin de benzer mücadeleler verdiğinizi anlayabiliyorum. Bu zorlukları birlikte ele almak ve çözüm aramak da oldukça keyifli olacak.
4. Bu alanda son zamanlarda gördüğünüz önemli değişiklikler var mı? Sizce gelecekte dijital pazarlama alanında en çılgın veya yenilikçi trend ne olacak?
Çalışmaya ilk başladığım dönemlerde, yani tam 14 yıl önce, "geleceğin" üç büyük trendi olarak yapay zeka, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklikten bahsediliyordu. İşte şimdi, yapay zeka teknolojileri söz konusu olduğunda, o "geleceğe" tam anlamıyla varmış bulunuyoruz.
Sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik konusunda ise, bu teknolojilerin henüz tam potansiyellerine ulaşmadıklarına ve özellikle e-ticaret gibi alanlarda gelecekte çok daha fazla gelişme göstereceklerine inanıyorum.
Ayrıca, bu yıl Google Arama'nın 25. yılını kutladık. Bir kutucuğa metin yazarak web sayfası sonuçlarına ulaştığımız günlerden, sesli komutlar ve görsel aramalarla interaktif bir hale geldiğimiz bu dönemde epey bir yol katettik. 2024 itibariyle 8,4 milyar sesli asistanın hayatımızda olacağı öngörülüyor. Google Lens'in kullanım sayısı da bu alandaki gelişmelerde büyük bir potansiyeli işaret ediyor. Mağazada ya da sokakta gördüğünüz bir kıyafeti beğenip, onu dijital olarak deneyerek sipariş edebileceğimiz günler çok da uzak olmayabilir. Bütün teknolojik gelişmelere ek olarak, kullanıcı gizliliği ve mahremiyetinin her şeyden önemli bir konu haline geleceğini düşünüyorum.
5. Dijital pazarlama ve veri analizi konusunda sizi en çok ilhamlandıran durum, şirket ya da deneyim nedir ve neden?
Google, Amazon, Apple, Netflix gibi birçok firmanın büyük veriyi, iş kurmak, büyütmek ve geliştirmek için kullandığını biliyoruz. Benim kişisel olarak en çok ilgi duyduğum firma ise Spotify. Kişiselleştirme bugün her pazarlama trendi etkinliğinde duyduğumuz bir konu ama çoğu firma için pazarlama sunumlarında kalıyor. Spotify ise gerçekten de mikro segmentasyon konusunda olağanüstü bir iş çıkarıyor ve size ultra kişiselleştirilmiş bir müzik deneyimi sunuyor. Üstelik sadece müzik seçimleriyle değil, iletişim stratejileriyle de dikkat çekiyorlar. Örneğin, bu yılın en çok dinlediğiniz şarkılarını ortaya çıkaran kampanyaları, adeta viral bir fenomene dönüştü. Sevgililer Günü'nde 42 kez "Sorry" şarkısını dinleyen birine "Gerçekten sen mi yaptın?" tarzında esprili görsellerle yaklaşarak, rakamları da iletişimde etkili bir şekilde kullanmışlardı. Bu tür yaratıcı dokunuşlar, Spotify'ın kullanıcılarıyla nasıl güçlü bir bağ kurduğunun kanıtı.
6. Kursumuzun son bölümünde “Veri Hikayeleştirme” modülünü görüyoruz. Hikayeleştirme oldukça popüler bir alan, peki bu kavram “veri” ile nasıl bir araya geliyor? Veri hikayeleştirme nedir, bize biraz anlatabilir misiniz?
Belki de en heyecanlandığım içeriklerden biri bu! Uzun zamandır, ürün ve marka pazarlamada hikayelerden nasıl yararlanabileceğimizi anlattığım eğitimler düzenliyorum. Görüyorum ki özellikle veri ile çalışan kişiler veriyi aktarmakta zorlanıyorlar. Oysa ki karar aldırabilmek için elimizde bu kadar güçlü bir silahımız varken, onu stratejik olarak nasıl kullanabileceğimizi bilmek bu işin en değerli parçası.
Veri hikayeleştirme, karmaşık veri setlerini, grafikler, tablolar veya sayılarla sınırlı olmayan, anlatısal bir formata dönüştürme sürecidir. Bu mödülde, veriyi daha anlaşılır, etkili ve etkileşimli hale getirerek akılda kalıcı ve ikna edici veri sunumlarının nasıl yapılacağını öğreneceğiz.
7. Kurs boyunca aktaracağınız raporlama tool’ları olacak mı?
Bu kursun temel amacı tool kullanımını öğretmekten ziyade tool’lardan elde edilen verilerin değerlendirilmesi üzerine. Bununla birlikte katılımcılar hangi amaç için hangi tool’u kullanabileceklerine dair geniş bir içgörü kazanacaklar.
Sosyal medya analitiğinde Sprout Social, BoomSonar gibi tracking tool’larından bahseceğim ve bazı örnek raporlar paylaşacağım. Buna ek olarak Meta Business Suite üzerinden hangi KPI’ları takip edebileceğimizi göstereceğim.
Ürün pazarlama bölümünde Mixpanel’dan bahsedeceğiz ve ek eğitim müfredatı olarak bazı kullanım videolarını da paylaşacağım.
Dijital analitiğin olmazsa olmazı GA4 ve Looker Studio için ise özel bir seansımız olacak. Burada uygulamalı olarak da raporların üzerinden geçeceğiz.
8. Dijital pazarlamada kullanabileceğiniz herhangi bir süper gücünüz olsaydı bu ne olurdu ve bu gücü nasıl kullanırdınız?
Bu noktada iki şey söyleyebilirim:
- Öngörü analitiği: İnsanların nerede ne zaman neye karar vermeye eğilimli olduklarını müthiş bir kesinlik ile tahmin edebilmek derdim. İnsan öngörülebilir bir varlık ama karar alma mekanizmalarımız irrasyonel. Bu nedenle müşterilerimizin atacağı bir sonraki adımı önceden bilmek pazarlamayı bambaşka yerlere taşırdı.
- Gerçek zamanlı hiper kişiselleştirme: Hedef kitlenin anlık davranışlarına ve tercihlerine göre içeriklerin, önerilerin ve mesajların anında kişiselleştirilebilmesi. Bu alanda daha gidecek yolumuz olduğunu düşünüyorum.
