Для отслеживания статуса заказа — авторизируйтесь
Введите код, который был выслан на почту Введите код с SMS, который был выслан на номер
Код действителен в течение 5 минут Код с sms действителен в течение 5 минут
Вы уверены, что хотите выйти?
Сеанс завершен
На главную
Blog

Arama

içerik

Feminist Bir Bakış: Dijital Asistanların Çoğu Neden Kadın?

Siri ve Alexa gibi dijital asistanlarda kadın sesi kullanımı insani sıcaklık ve samimiyeti amaçlamanın yanı sıra toplumsal cinsiyet rollerini pekiştirmektedir.

cover-6697b099d49ef113010941.webp

Kadın yapay zeka ve teknoloji asistanlarının varlığı günümüzde önemli ölçüde artmaktadır. Buna, Sophia (Hanson Robotics), Siri (Apple), Alexa (Amazon) ve Cortana (Microsoft) gibi sanal asistanların yaygınlaşması örnek olarak gösterilebilir. Ses ve konuşma tanıma yazılımı satışlarının ise 2017'de 1,1 milyar dolardan 2025'te 6,9 milyar dolara çıkması öngörülüyor.

İnsan-robot etkileşimi üzerine yapılan araştırmalar, insanların kadın botlara daha fazla insani nitelikler atama eğiliminde olduğunu göstermektedir. Sıcaklık, samimiyet, arkadaşlık ve diğer duyguları deneyimleme kapasitesinin kadınlarda daha yüksek olduğu düşünüldüğü için robotlara kadın cinsiyetinin atandığı konumuza dair ilk teoridir. Ancak bu, genellikle kadınlara atfedilen stereotiplerle tutarlıdır. Kadın sesinin seçilmesinde belirgin diğer etmenler de vardır. Bazı görüşler, kadın sesinin seçilmesinin, kadınların toplumda genellikle “yardım eden ve hizmet eden” olarak görülmesiyle ilgili olduğunu öne sürmektedir. Ayrıca, kadın sesinin daha yüksek bir perdeye sahip olması nedeniyle teknolojide daha kolay kullanılması, teknolojik sistemlere daha kolay adapte edilmesi ve daha kolay tanınması gibi başka bir yaygın açıklama daha bulunmaktadır. Peki, bu konuların detayları nedir? Gelin, yapay zeka ve robotik asistanlarda kadın sesinin sık kullanılmasının ve tercih edilmesinin sebeplerini beraber inceleyelim.

1. Kadın Sesinin Daha İnsani ve Sıcak Algılanması:

Sıcaklık ve duygusal deneyimler insanlara özgü temel özellikler olarak görülür ve makinelerde bu özellikler temel olarak eksiktir. Günümüz tüketicileri, belirli alanlarda yapay zekaya insan zekasından daha az güvenme eğilimindedir. Bu açığı kapatmak için robotlara ve yapay zeka araçlarına insansı özellikler atfedilir. Dışsal özelliklere hareket, jestler veya insansı bir görünüş ve bir de ses eklenir. Birçok çalışma, insanların kadın robotları erkek robotlara tercih ettiğini ileri sürmektedir. Çünkü teoriye göre kadın robotlar sıcaklık, samimiyet ve diğer duyguları daha kolay aktarmaktadır.

Tüm bu bilgilerden yola çıkarak insan-robot etkileşiminde cinsiyet rolüne dair araştırmalar robotlara atfedilen cinsiyet stereotiplerine odaklanmaktadır. Kadınlar genellikle iyi bir insan doğasına (örneğin, sıcak, samimi ve güvenilir) ve duyguları daha iyi deneyimleme kapasitesine (örneğin, empati, şefkat ve hassasiyet) sahip olarak değerlendirilmektedir.

Cinsiyetçilik üzerine birbirinden farklı olan görüşler meseleyi daha derinlemesine ve farklı bakış açılarından ele alır: “Düşmanca cinsiyetçilik,” kadınları erkeklerden daha aşağı, hatta insan altı olarak görürken, “iyimser cinsiyetçilik” kadınları iyilikle bağdaştırır ve onları duygusal hassasiyeti olan varlıklar olarak kabul eder. İkisinin arasında yer alan “ikircikli cinsiyetçilik” ise kadınları duygular alanında erkeklerden üstün, ancak diğer alanlarda aşağı gören anlayışla karakterizedir. Yani asistanlarda kadın sesinin kullanılması, sıcaklık ve arkadaşlıktan öteye geçer ve toplumsal cinsiyet rollerine dayanır. Yazımızın bir sonraki kısmında bu durumu feminist perspektiften ele alacağız.

2. Toplumsal Cinsiyet Rolleri ve Feminist Bakış:

Yapay zeka sistemleri özellikle sohbet botları şeklinde giderek daha yaygın hale geliyor. Ancak, bu sistemlere insana benzer özellikler ve nitelikler atandıkça, bunların cinsiyetçi bir perspektiften kadınsılaştırılması gündeme gelmeye devam ediyor. Alexa ve Siri gibi dijital varlıklar, isimleri ve sesleriyle kadınsılaştırılırken, tarihsel olarak kadınlar tarafından yapılan işleri yerine getirirler. Bu nedenle, belirli stereotiplere göre davranma eğilimindedirler ve geleneksel kadınlık anlayışlarını pekiştirirler. 

Dijital asistanların ayrıca “bakıcı rolünü” de üstlendiği düşünülüyor. Çünkü işlevlerinin bir parçası bizim refahımızı sağlamak. Bilimsel yaklaşımlara göre, bu annelik tutumu, makinelerle olan ilişkilerimizi büyük ölçüde tanımlamaya devam ediyor ve bu etkileşim “bakıcı-bebek mantığını” izliyor. Batı düşüncesinde toplumsallık ve duygusallık derinlemesine cinsiyetlendirilmiş kategoriler olarak kadınlara atfedildiği için robotik asistanları bize bakan kadınsı varlıklar olarak algılamaya başlıyoruz.

Sadece kadın sesi seçeneği sunan Alexa’ya baktığımızda, robotiklerin cinselleştirildiğini daha net görebiliriz. Örneğin, 2017 yılında bir milyondan fazla kullanıcı Alexa’ya evlenme teklifi etmiş ve Alexa, kendisinin bulutta ve kullanıcının yerde olduğunu belirten esprili bir yanıt vermiştir. Alexa'nın ilk yıllarında, kendisine küfür edilmesine esprili yanıtlar vererek, flörtöz bir yanıtla karşılık verdiği görülmüştür. Kullanıcı ona evlenme teklif ettiğinde bir şarkı söylemesi veya kendisine küfür ettiğinde kaçamak ve utanan cevaplar vermesi erkeklerin heteroseksüel fantazilerini canlandıran, ancak duygusal yönlerinden de uzak olan, kadından beklenen flörtleşme biçimlerini yansıtır.

UNESCO'nun (2019) bir raporu, birçok kadının sanal asistanlarını erkek sesiyle değiştirdiğini, ancak tersinin hiç bulunmadığını ortaya koydu. Aynı çalışma, insanların genellikle karşı cinsin sesine daha fazla çekildiğini keşfetti. Bu da Alexa'nın erkekler tarafından, erkekler için yaratıldığı fikrini daha da desteklemektedir.

Alexa ve diğer robotlar feminist mi? 

Amazon direktörü, şirketin "Alexa'nın kendisini kadınlar ve kızlar için olumlu bir şekilde temsil etmesini sağlama" yükümlülüğü hissettiğini açıklamıştır. Ancak, bir kullanıcı Alexa'ya feminist olup olmadığını sorduğunda, "Cinsiyet eşitliğine inanan bir feministim" yanıtını verir. Yaratıcıları Alexa'yı bir kadın olarak tanımlasa da, Alexa, daha keskin feminizm biçimlerinin kullanıcıları kendinden soğutacağı öngörüsünde, olağanüstü derecede nazik bir feminizm sergiler.

Tüm bunlara ek olarak başka bir açıklama durumun teknik yönüne gönderme yapar. Kadın sesi daha yüksek bir perdede olduğu için daha kolay işlenebilir ve anlaşılması daha kolaydır. Bu durum uzun süredir bilindiği için kadın sesi üzerine daha çok kayıt ve veri bulunmaktadır. Bu da kadın sesi kullanımının sıklığını teknik anlamda destekler niteliktedir. Tüm bu yanıtlar bir yana dursun, şimdi ve gelecekte robotlarla olan ilişkimizin incelenmeye değer olduğunu düşünüyoruz. Doğru soruları sorarak ne ile nasıl ilişki kurduğumuzu fark etmemizin kişisel ve küresel gelişimimize önemli bir katkıda bulunduğu ise yadsınamaz. Sonuç olarak dijital asistanlarda kadın sesi kullanımı, insanların teknolojiyle olan etkileşimine ışık tutmaktadır. Bu durum şimdilik toplumsal cinsiyet rolleri ve algılarını da derinleştiriyor gibi görünüyor. İleride ne olacağını ise zaman gösterecek.

Haber bültenimize abone olun

Haftada en iyi materyalleri içeren bir mektup. Hiçbir şeyi kaçırmamak için abone olun
Takip ettiğiniz için teşekkür ederiz
Konuya göre kurslar:
«Etkin Yöneticilik ve Liderlik»
İşletme ve Yönetim
Eğitmen Beril Atakul
16 Ekim 20 Kasım
Beril Atakul