Для отслеживания статуса заказа — авторизируйтесь
Введите код, который был выслан на почту Введите код с SMS, который был выслан на номер
Код действителен в течение 5 минут Код с sms действителен в течение 5 минут
Вы уверены, что хотите выйти?
Сеанс завершен
На главную
Blog

Arama

içerik

Netpeak'in Kurucu Ortağından Gerçek Liderlik Üzerine 3 Tavsiye

15 yılı aşkın süredir pazarlama ekipleri ve iş süreçleri yöneten deneyimli lider Andrii Chumachenko'dan içgörülerini paylaştığı bir köşe yazısını sizlere sunuyoruz. İyi okumalar!

preview-2-671b5af0d2f4f291004801.webp

Andrii Chumachenko, Netpeak dijital ajansının pazarlamacısı, kurucu ortağı ve yönetici ortağıdır."This is for work" adlı podcasti sunmakta, BT şirketlerine ve diğer işletmelere pazarlama ve müşteri adayı oluşturma konusunda danışmanlık yapmaktadır. Laba dergisinde daha önce bu konularda görüşlerini paylaşmıştı. Yeni yazısında ise pazarlama ve iş dünyasından ziyade, bir yönetici olarak ekip yönetimi ve kendinizi yönetme üzerine odaklanıyor.

Chumachenko, 16 yıllık insan ve süreç yönetimi deneyiminden yola çıkarak basit ama pek de göz önünde olmayan bazı içgörüler sunuyor.

Neden bu konu üzerinde duruyoruz?

Netpeak’teki 16 yıllık sürecimde, farklı pozisyonlarda (metin yazarı ve SMM yöneticisinden, 40 kişilik bir pazarlama ekibini yönetmeye kadar) çalıştım ve muhtemelen yüzlerce mülakat gerçekleştirdim, yüzden fazla kişiyi işe aldım. Stajyer pozisyonundan güçlü bir orta seviyeye veya üst seviyeye çıkan birçok uzmana liderlik ettim.

Bu süreçte eğittiğim birçok kişi, şu an Netpeak ve diğer şirketlerde farklı alanlarda liderlik yapıyor. Bu deneyimler sayesinde, kitaplarda veya başka kaynaklarda bulamayacağınız, yalnızca deneyimle ortaya çıkan düşüncelerim oluştu.

Telegram kanalımda bunları kaydetmeye başladım ve bir kısmını bu yazıda paylaşmak istiyorum. Bunlar hem ekiplerin hem de yöneticilerin işlerinden daha çok keyif almasını sağlayacak şeyler.

1. "Beni ilgilendirmiyor" diye düşünerek yaşamayın

“Beni ilgilendirmiyor” ve “herkes suçlu” prensipleriyle yaşayan biri, genellikle kendisinin de “herkesin” büyük bir parçası olduğunu fark etmez. Örneğin, sigara izmaritini çöp kutusuna atmayan veya yaya geçidine park eden belediye başkanı değil, sizsiniz.

Evde yalnızca kendi konfor ve temizliğinizle ilgilenebilirsiniz. Ya da apartman girişini, bahçedeki temizliği veya şehri güzelleştirmek için çaba gösterebilirsiniz.

İş yerinde de durum aynı: Sadece görevlerinizi yerine getirebilir, sabah 9'da gelip akşam 6'da çıkabilir, başka şeylerle ilgilenmeyebilir ve kimseye yardımcı olmayabilirsiniz. Eğer işiniz geçiciyse ve bu durum size uygunsa bu, kabul edilebilir bir yaklaşımdır.

Ancak maaşınızın artmasını, şirketin etkinlikler düzenlemesini, yeni ekipman almasını ve sizi kurslara göndermesini istiyorsanız şirkete katkıda bulunmanız gerekir. Başka bir deyişle, katılım düzeyi, şirketin sizi takdir etme düzeyini belirler.

Büyüyen işler tek bir sahibi olan yapılar değildir; mikrokozmos oluşturan, kurumsal kültür olarak adlandırılan bir ortamı yaratan onlarca (veya yüzlerce) kişiden oluşur. Bir kişi bu ortamda her şeyi öğrenmeye ve yardımlaşmaya açık olan bir topluluğa dahil olduğunda, çoğu zaman o da aynı şekilde davranmak zorunda kalır. Fakat her ortam tek bir kişiyle başlar ve o kişi sensin. Bu durum seni ilgilendiriyor.

2. Eğer bir görüş belirttiyseniz, sorumluluğunu üstlenin

Kişisel görüş sahibi olmak harika bir şey. Ancak bir yöneticinin kişisel görüşü, sorumluluktan kaçmak için mükemmel bir yol olarak kullanılabilir.

Her konuda herkesin kendi görüşü olabilir ve bir konuda fikrini belirtmek, bir görüşü savunmak güzeldir.

Ancak iş ilişkilerinde, yöneticinin temel görevi karar almak ve bu kararların sorumluluğunu üstlenmek olduğundan, yalnızca fikir belirtmek verimsizdir. Bu durum zorlayıcıdır. Ancak yönetici olmak zaten zor bir iştir.

Yönetici, belirsiz fikirler sunmaz - ya net bir hareket planı sunar ya da bu sorumluluğu uygulayıcıya devreder.

3. Kim olduğunuzu seçin - patron mu yoksa lider mi?

Patronun hiçbir şey yapmaması gerektiğine dair güçlü bir klişe vardır. Görevleri devreder, hatalar için azarlar ve başkalarının başarılarından dolayı övgü alır.

Bu klişe, köklü veya bütçe odaklı yapılarda doğdu. Gerçekten de gelişmeyen (dolayısıyla duran), tüm süreçlerin açıkça yapılandırıldığı bir şirkette normal bir yöneticiye gerek yoktur. Herhangi biri imza atabilir, damga basabilir ve prim alabilir.

Görevi büyümek, müşteri için rekabet etmek, pazarlık yapmak ve ayakta kalmak olan nispeten genç IT sektöründe ise işler farklıdır. Bu, hayatta kalma mücadelesinin saf bir örneğidir; bu tür zaferlerin ve başarıların farklı bir tadı vardır.

Bir patron olmak yerine lider olmak istiyorsanız, kendi kurallarınızı takip etmelisiniz.

Bu, çalışanlarınızdan ne talep ediyorsanız onu yapabilmek anlamına gelir. Raporlama varsa, herkesle birlikte rapor hazırlayın. Sabah 9’da gelmelerini istiyorsanız, 8:30’da orada olun. Fazla mesai gerekiyorsa, anlayış gösterin.

Yirmi kişiye doğru yolu gösterebilirsin, ama gösterdiğin yolda yürümüyorsan, o yirmiden biri değilsen, bu bir liderin değil, patronun yoludur.

Üst düzey bir yönetici olmak yalnızca doğru yolu göstermek değil, aynı zamanda liderlik ederek örnek olmaktır. Laba’nın Etkin Yöneticilik ve Liderlik eğitimi liderlik yolculuğunuzda sizi stratejik düşünme ve ekip yönetimi konularında zirveye taşıyacak. Eğitim boyunca, ekibinizin performansını değerlendirip, etkili geri bildirimlerle motivasyonu artırmayı öğrenecek, çatışmaları erken fark edip uyumlu bir çalışma ortamı yaratacaksınız. Kaynakları en verimli şekilde kullanarak zaman yönetiminde ustalaşacak, güçlü stratejilerle ekibinize en uygun yetenekleri çekeceksiniz. Ayrıca, işinizi büyütmek ve yeni pazarlara açılmak için sağlam stratejik planlar geliştirme fırsatı bulacaksınız. Kısacası, bu eğitimle donanımlı, proaktif ve vizyoner bir lider olma yolunda büyük adımlar atacaksınız! 

Kurs müfredatını görmek ve daha detaylı bilgi almak için Etkin Yöneticilik ve Liderlik kursumuzun sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Yazar: Andrii Chumachenko

Çeviri: Yasemin Değirmenci

Haber bültenimize abone olun

Haftada en iyi materyalleri içeren bir mektup. Hiçbir şeyi kaçırmamak için abone olun
Takip ettiğiniz için teşekkür ederiz