İnternet Beynimizi Nasıl Etkiliyor? Modern Çağın Dijital Dönüşümleri | Laba Uluslararası Eğitim Platformu
Для отслеживания статуса заказа — авторизируйтесь
Введите код, который был выслан на почту Введите код с SMS, который был выслан на номер
Код действителен в течение 5 минут Код с sms действителен в течение 5 минут
Вы уверены, что хотите выйти?
Сеанс завершен
На главную
Blog

Arama

içerik

İnternet Beynimizi Nasıl Etkiliyor? Modern Çağın Dijital Dönüşümleri

Bu makalemizde, internetin yaygınlaşmasının bireysel ve toplumsal düzeyde nasıl derin etkiler yarattığını, özellikle beyin fonksiyonları, bilişsel işlevler ve sosyal etkileşimler üzerindeki etkilerini inceliyor, dijital teknolojilerle etkileşimin bilinçli ve dengeli bir şekilde yönetilmesinin önemini vurguluyoruz.

cover-64-65b24338b89e7439742458-min-65bce4603c6a3793620225.jpg

İnternetin erişilebilirliğinin en kolay olduğu çağda yaşıyoruz. İnternet, insanlık tarihinde en yaygın ve hızla benimsenen teknoloji olarak öne çıkıyor. Sadece birkaç on yıl içinde, internet kullanımı bilgi arama, medya ve eğlenceyle etkileşim, sosyal ilişkilerimizi ve ağlarımızı yönetme şekillerimizi tamamen dönüştürdü. Akıllı telefonların ortaya çıkışı bu etkiyi daha da artırarak, internet erişimini son derece taşınabilir ve yaygın hale getirdi. Öyle ki gelişmiş ülkelerdeki nüfusun çoğunluğu neredeyse sürekli çevrim içi durumda. Ancak, bu yeni bağlantı, bilgi alışverişi ve iletişim kanalının beyinlerimiz ve bilişsel işlevlerimiz üzerindeki etkileri tam olarak anlaşılmış değil. İnternetin ortaya çıkışından önce, geniş çaplı araştırmalar insan beyninin, özellikle yeni beceriler öğrenme bağlamında, çevresel taleplere ve uyaranlara uyum sağlama kapasitesine sahip olduğunu belirlemişti. İnternetin, yeni bir çevresel uyaran olarak bilişsel süreçlerimizi nasıl etkilediği konusunda ise yeni sorular ortaya çıkmaya başladı.

İnternet ve Beynimiz

İnternetin küresel yaygınlığı, birçok kişi için toplumla yeni yollarla etkileşim kurma ve geniş bir yelpazede yeni beceriler öğrenme zorunluluğunu ve fırsatını getirmiştir. Bu da insan beyninin nöral (sinirsel) mimarisinde değişikliklere yol açabilir. Örneğin, akıllı telefonların dokunmatik ekran arayüzünün kullanımı gibi basit etkileşimler bile, el ve başparmak üzerinde hareket ve duyu işlemeyle ilişkili nöral bölgelerdeki farklılaşmalar nedeniyle kalıcı değişikliklere sebep olabilir.

İnternetin etkilerine odaklanan araştırmalar geniş kapsamlıdır, bu araştırmalar ana soru başlıklarını üç fikir üzerinde yoğunlaştırır

  1. Dikkat,
  2. Bellek ve bilgi edinimi,
  3. Sosyal biliş ve davranış. 

Çevrim içi bilgi, istem ve bildirimlerin sürekli akışının, bireylerin dikkatlerini birden çok medya bağlantısına nasıl dağıttıkları üzerine düşünülmektedir. Ayrıca, temel bilgi kaynağı olarak internete olan bağımlılığımızın, yeni anıların işlenmesi ve içsel olarak depolanan bilginin değerlendirilmesi üzerinde nasıl bir etki yarattığı konusunda sorular ortaya çıkmıştır. Dahası, sosyal etkileşimlerimizin ve ağlarımızın giderek çevrim içi dünyaya entegre olması, sosyal biliş açısından kişisel ve toplumsal dinamikler üzerinde önemli etkilere sahiptir.

İnternet Nasıl Dikkatimizi Çalıyor?

İnternet, günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiş ve dikkatimizin önemli bir kısmını kaplamıştır. Yetişkinlerin çoğu her gün internete erişmekte, birçok kişi neredeyse sürekli çevrim içi durumdadır. İnternete erişimi olan mobil cihazların yaygınlaşması, özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde dijital uçurumu azaltmada kritik bir rol oynamıştır.

İnternet destekli teknolojilerin dünya çapında hızla benimsenmesi ve yaygın kullanılması birçok faktör tarafından yönlendirilmektedir. İnternetin modern yaşamda vazgeçilmez, her yerde mevcut ve işlevsel olması inkar edilemez: Eğitim, seyahat, sosyalleşme, ticaret gibi günlük aktivitelerle derinden entegre olmuş durumdadır ve çoğu iş yerinin olmazsa olmazıdır. Pratik kullanımların ötesinde, podcastler, e-kitaplar, videolar, akış hizmetleri ve oyunlar gibi geniş bir eğlence yelpazesi sunmaktadır. 

İnternetin Bağımlılık Yapıcı Etkileri

İnternetin dikkat çekme ve sürdürme yeteneği yalnızca çevrim içi içeriğin kalitesi veya çeşitliliğiyle sınırlı değildir. Bu aynı zamanda onun temel tasarımı ve sunumundan kaynaklanmaktadır. İnternet, dikkat çekmeyen içeriğin hızla kaybolduğu, dikkat çeken içeriğin ise genişletildiği ve çoğaltıldığı bir “kendini geliştiren çekim mekanizması” üzerine çalışır. Bu süreç, kullanıcı etkileşimleri, tıklamalar ve paylaşımlar yoluyla güçlendirilir. Teknoloji şirketleri, kullanıcıların dikkatini çekmek ve sürdürmek amacıyla web sitelerini ve uygulamalarını bağımlılık oluşturan bir şekilde tasarlamaktadır. Bu durum genellikle kullanıcıların sağlığını ve iyi olma halini göz ardı ederek gerçekleşir.

Akıllı telefonların yaygınlaşması, belirli bir amaç olmaksızın bile sürekli “kontrol etme” davranışlarını yaygınlaştırmıştır. Bu davranışlar, cihazdan gelen haberler, sosyal medya veya kişisel iletişimler hakkında hızlı ve sık kontrol etmeyle karakterize edilir. Bu alışkanlıklar, cihazı kontrol ederken hemen alınan “bilgi ödüllerinden” kaynaklanan davranışsal pekiştirmenin sonucu olarak düşünülür. Bu, cihazların kolay erişilebilir doğası nedeniyle beynin ödül ceza mekanizmalarını etkileyebilir. Cihaz kontrolünün doğasında bulunan değişken oranlı pekiştirme programı, bu kompulsif davranışları daha da sürdürebilir.

Bilişsel Bozukluklar

Çalışmalar, interneti fazla kullanıp uygulamalar ve siteler arasında çoklu görev/geçiş yapanların, dikkat dağıtıcı görevlerde daha kötü performans gösterirken, dikkat dağıtıcı uyaranlarla karşılaştıklarında konsantrasyonlarını sürdürmek için daha fazla bilişsel çaba sarf etmeleri gerektiğini ortaya koyar. Mevcut kanıtlar, dijital medya aracılığıyla çoklu görev yapmanın, diğer ortamlardaki çoklu görev performansımızı geliştirmek yerine, aslında bu bilişsel kapasiteyi azalttığını ve gelen dikkat dağıtıcı unsurları görmezden gelme yeteneğimizi azalttığını güçlü bir şekilde göstermektedir.

İnternet ve Hafıza

İnternetin sunduğu belirgin avantajların yanı sıra, özellikle insan hafıza sistemlerinin artık daha az kullanılması ihtimali de ortaya çıkmıştır. İnternet üzerinden bilgi toplamanın tipik hafıza süreçlerini etkilediğine dair ilk gösterge, Sparrow ve arkadaşları tarafından sağlanmıştır. Bu çalışma, çevrim içi bilgi erişiminin insanların bilgileri hatırlamak yerine bilgiyi nereden alabileceklerini hatırlamaya daha yatkın hale getirdiğini göstermiştir. Bu da insanların bilgi alma konusunda hızla internete bağımlı hale geldiğini göstermektedir.

internet beynimizi nasıl etkiliyor

Online Ortamın Sosyal Yapılar Üzerindeki Etkileri

Online ağların, binlerce yüz-isim eşleşmesini içeren birçok zayıf sosyal bağlantıya yönelik eğilimi, genellikle gerçek dünya ağlarında gerekli olmayan yüksek hafıza kapasitelerini gerektirebilir. 

Yeni araştırmalar, online sosyal olaylara karşı verilen tepkilerin gerçek hayattaki tepkilere yakın bir yoğunlukta olduğunu göstermektedir. Mesela, online ortamda reddedilme, hem yetişkinlerde hem de çocuklarda, gerçek dünyada reddedilme ile aynı yoğunlukta hisler yaratır ve beyinde aynı bölgeyi aktive eder. Yine de bu benzer sosyallik içinde, oyunun kurallarının değiştiğine dikkat çekmekte fayda var. Gerçek dünya kabulü ve reddi genellikle belirsiz ve kişisel yoruma açıkken, sosyal medya platformları arkadaşlar, takipçiler ve beğeniler gibi net sosyal başarı (veya başarısızlık) ölçütleri sunar. Sosyal medya şirketleri, bu hızlı geri bildirimin bağımlılık yapıcı doğasından faydalanarak kullanıcıları maksimum düzeyde etkileşime zorlayabilir. Online geri bildirimlerin öz saygı üzerindeki etkisi, özellikle sosyo-duygusal açıdan zayıf olan gençler için tehlikeli olabilir. Bu durum, siber zorbalık, kaygı ve depresyon gibi sorunların artmasına, ayrıca çevrim içi reddedilme hissi yaşayanlar arasında sosyal izolasyon ve dışlanma algısının güçlenmesine yol açabilir.

Sosyal Karşılaştırmaların Rolü

Hem online hem de çevrim dışı dünyalarda insan sosyal davranışına özgü bir süreç olan “yukarı yönlü sosyal karşılaştırmalar” yapılır. Bu, normal çevresel koşullar altında adaptif, faydalı ve insanı gelişmeye iten yönde olabilir. Ancak bu içsel bilişsel süreç, sosyal medya tarafından üretilen yapay çevrede sınırları zorlamaktadır. Sosyal medya, sürekli “en iyi tarafını sergileyen” ve fiziksel çekiciliği şişirmek için dijital manipülasyon kullanan hiper başarılı bireyleri gösterir. Günlük hayatta nadiren karşılaşılan bu ciddi yukarı yönlü sosyal karşılaştırmalara maruz kalma, sosyal medyanın, özellikle genç insanlar için, gerçekçi olmayan beklentilere, kötü vücut imajına ve öz güvende sarsılmalara yol açabilir.

Ergenlerde (özellikle de kız çocuklarında), sosyal medya ve akıllı telefon kullanımına daha çok zaman ayıranlar, ekran dışı aktivitelere vakit harcayanlara kıyasla, zihinsel sağlık sorunları ve depresyon riski açısından daha yüksek risk altındadır. Günde 5 saat ve üzeri ekran süresi, 1 saate göre intihar riskini %66 oranında artırabilir.

Ergenlik gibi kritik bir gelişim döneminde dijital teknolojinin aşırı kullanımı, gelişmekte olan beyin üzerindeki olası zararlı etkileri ve zihinsel sağlık sorunlarına yol açma ihtimali önemli endişeler uyandırmıştır. Bu endişeler, özellikle Jean Twenge'nin 2017 tarihli “Telefonlar Bir Nesli Nasıl Mahvetti?” makalesinde dile getirilmiştir. Bu makale, 2012 sonrası gençler arasında intihar, depresyon ve anksiyete oranlarındaki artışı akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla ilişkilendirmiştir.

Önerilen gönderi:

preview-64-65b0ea8b57ad0830070653.jpg

İş Yerinde Stresle Başa Çıkmanızı Sağlayacak Gıdalar

Okuyun

İnternetin Faydalı Kullanımının Etkileri

Dijital teknoloji kullanımı, genellikle refah üzerinde kısa vadeli etkiler yaratır ve yaşam memnuniyeti üzerinde kalıcı etkiler yaratmaz. “Zehir, dozda gizlidir”: Hem az hem de aşırı kullanım refahı azaltırken, ılımlı kullanım refahı artırır. Araştırmalar, bu karmaşık alanın altındaki kavramları, terimleri ve tanımları net bir şekilde açıklarlar ve bu da ilgili okuyucuyu eğitmek için çok değerli bir giriş niteliğindedir. Ayrıca, genel olarak tartışmalı deneysel kanıtlara katkıda bulunan metodolojik eksiklikler de henüz keşfedilmeyi beklemektedir. Teknoloji basitçe insanların “başına gelmez.” Biz bireyler, teknolojilerle olan deneyimlerimizi ve bu deneyimlerin sonuçlarını şekillendirebiliriz. Bu nedenle, odak noktamızı bu teknolojinin aktif, bilinçli kullanımına kaydırmak önemlidir. Amacımız hayatlarımızı iyileştirmek ve birbirimizle anlamlı bağlantılar kurmaktır. İnterneti sadece anlamsız ödül-ceza mekanizmalarını aktive eden bir uyuşturma aracı olarak değil, bilgiye daha anlamlı bir şekilde ulaşım aracı olarak yeniden tanımlayabiliriz. Kendi kişisel gelişimimize odaklanıp faydalı kullanımları artırabilir, interneti yeni bilgiler öğrenmek ve ömür boyu eğitim ve gelişme amaçlarıyla kullanabiliriz.

Ömür boyu gelişimine önem veren ve zamanlarını kaliteli bir şekilde değerlendirmek isteyen okuyucularımızı Laba Uluslararası Eğitim Platformu kurslarına katılmaya davet ediyoruz! Gelin ve bizimle birlikte yeni bilgiler öğrenme ve kendinizi geliştirme yolculuğuna çıkın!

Haber bültenimize abone olun

Haftada en iyi materyalleri içeren bir mektup. Hiçbir şeyi kaçırmamak için abone olun
Takip ettiğiniz için teşekkür ederiz