PayPal’un Kurucu Ortağı Peter Thiel ile Startup Geleceği Üzerine Notlar | Laba Uluslararası Eğitim Platformu
Для отслеживания статуса заказа — авторизируйтесь
Введите код, который был выслан на почту Введите код с SMS, который был выслан на номер
Код действителен в течение 5 минут Код с sms действителен в течение 5 минут
Вы уверены, что хотите выйти?
Сеанс завершен
На главную
Blog

Arama

PayPal’un Kurucu Ortağı Peter Thiel ile Startup Geleceği Üzerine Notlar

Girişimleri Sıfırdan Bire Taşıyacak Adımlar

cover-25-6526b23516f1e623109333-min-653657b843438314765930.jpg

Sıfırdan Bire, PayPal’un kurucu ortağı ve önde gelen bir risk sermayedarı Peter Thiel’ın Stanford Üniversitesinde verdiği ders notlarından yola çıkıyor. Kitaba iş dünyasındaki her çığır açıcı anın yalnızca bir kez yaşandığını ifade ederek iddialı başlayan Thiel, sıradaki Mark Zuckerberg’ün bir sosyal ağ yaratmayacağını ya da sıradaki Larry Page’in bir arama motoru üretmeyeceğini belirterek kapağı açar açmaz merak uyandırıyor.

Thiel, kitap boyunca odağı taklit vs. keşif karşılaştırmasında tutarken girişimcilerin başarılı olması için “dikey ilerleme”leri yani yenilikçi olmaları ya da kendi deyimiyle “sıfırdan bire gitme”leri gerektiğini vurguluyor.

Kopyalama, tekelleş

Rekabet kavramının, şirketleri bir adım öne çıkmaya ve bu sayede daha fazla üretime veya fiyatlarda düşüşe itmesi sebebiyle en iyi ekonomik teşvik olduğu düşünülmektedir. Ancak yenilik aslında tekeller tarafından yönlendirilir.

Kitaba, yatay ilerleme (var olan bir ürünü kopyalamak ya da geliştirerek küresel piyasaya açılmak) ve dikey ilerleme (yeni bir şey icat etmek, sıfırdan bire gitmek) karşılaştırmasıyla başlayan Thiel, sektörde yeniliğe imza atma ve tekelleşmenin neden önemli olduğuna değiniyor.

Bu konu üzerinde hava yolu şirketlerinden yola çıkarak bir karşılaştırma sunuyor. ABD’deki hava şirketleri arasında sıkı bir çekişme olmasına rağmen, 2012 yılında ortalama bir uçak bileti 178 dolarken şirketler yolcu başına 37 sent kazanıyordu. Öte yandan Google aynı yıl içinde 50 milyar dolar kazanç sağladı. Bu kazanç hava yollarının toplam 160 milyar dolarlık hasılatı yanında kulağa önemsiz gelebilir, fakat bu rakamın %21’i Google’ın bünyesine kâr olarak eklenmiştir. Öyle ki Google günümüzde ABD’deki tüm hava yolu şirketlerinin toplam değerinden üç kat daha fazla kazanmaktadır.

Tekeller piyasada kötü çocuk imajı uyandırsa da Thiel, tekellerin uzun süreli rekabeti engellemediğini aksine üretilen teknolojilerin daha kaliteli olmasına katkı sağladığını belirtiyor. Örneğin, sabit bir dünyada alanında tekelleşmiş bir şirket tüm kartları elinde tutuyor olabilir ancak günümüzün dinamik dünyasında yaratıcı tekeller sektöre yenilikler getirerek müşterilere daha fazla seçenek sunuyor.

Peki tekel olmak için ne gerekiyor?

Tekelleşmenin formülü

Thiel’a göre tekelleşmek için öncelikle bir vizyonunuz olmalı. Vizyon konusunda önde gelen örneklerden Steve Jobs ve cesareti burada da karşımıza çıkıyor. 

Apple hızla büyüdüğü yıllarda yenilikçi ve eşsiz yöneticisi Jobs’u kovmuş olsa da Apple’ı 1997 yılında iflasın eşiğinden kurtaran yine Jobs’un kendine has vizyonu olmuştu. Günümüzde hepimiz iPhone ve iPad’in inanması güç başarısının farkındayız. Fakat bunların hiçbiri Jobs’un kulağa absürt gelen fikirleri olmadan gerçekleşemezdi. 

Steve Jobs, ilk yıllarında elde ettiği başarıyla kurumsal kimlikte boğulmaya doğru ilerleyen Apple’ı kurtararak çoğunluğun aykırı bulduğu görüşlerin bazen tam da takip edilmesi gereken adımlar olduğunu kanıtladı.

Jobs örneği, bir girişimcinin vizyona sahip olmanın yanında kararlı olması gerektiğini de gösteriyor. Orijinal bir fikrin ısrarla arkasında duran girişimcilerin başarılı öykülerine sık sık denk gelmek mümkün, ancak yalnız taştan duvar olmaz. 

Başarıya giden yolda beraber yürüdüğünüz ekip çok önemlidir. Thiel’a göre her girişimin sağlam bir şirket kültürü olmalıdır. Örneğin, Thiel ve Elon Musk’ın da dahil olduğu ekibi bir dönem Silikon Vadisi’nde “PayPal Mafyası” olarak biliniyordu. Bunun sebebi ise ekipteki herkesin birbirlerine yardım ederek farklı girişimler kurmasını ve milyonlarca dolar kazanmasını sağlamaktı. Thiel, işe alım yaparken CV havuzuna dalmak yerine yetenekli ama aynı zamanda çalıştığı ekibe uyumlu, şirketin geleceği konusunda aynı seviyede heyecanlı kişiler aldığını söylüyor. 

Ek olarak, her şirketin alım sürecinin kendine has olacağını bu yüzden bu noktada kesin bir formülü olmadığını belirtiyor.

Pekâlâ, vizyonunuz hazır, ekibiniz kuruldu. Olay burada bitmiyor. Sektörde çığır açacak bir ürüne sahip olsanız da başarıya ulaşmak için bu ürünü satabilmeniz gerekiyor. 

Thiel’a göre satışta başarının ana kavramı dağıtım. Bir ürünü satmak için yapılması gereken her şeyi kapsayan “dağıtım” kavramı çoğu teknoloji devri tarafından görmezden geliniyor. Halbuki Thiel pazarlamanın en az ürünü üretmek kadar önemli olduğunu vurgulayarak şöyle söylüyor:

“Dağıtımı, ürün tasarımının vazgeçilmez bir parçası olarak düşünmek daha iyi bir yaklaşımdır. Eğer yeni bir icadınız var fakat onu satacak etkili bir stratejiniz yoksa, ürününüz ne kadar iyi olursa olsun, elinizde kötü bir iş modeli vardır.” 

Tüm bu öğelere sahip olduğunuzda piyasaya atılmaya hazırsınız demektir. Söylemesi kolay olsa da bir iş kurup ürün tasarlamak oldukça detaylı ve uzun bir süreçtir. Bu noktada Thiel, başlangıç olarak girişimcinin kendisine bazı sorular sormasını öneriyor.

Önerilen gönderi:

preview-7-64ecb702ca3e0131943021.png

Önde Gelen Şirketlerin Etkili İşe Alım Stratejileri

Okuyun

İlk adım

Her gün değişen bir piyasada doğru sektöre girmek, doğru ürünü üretmek, doğru ekibi kurmak hayli emek isteyen bir iş. Son durağı hata olan bir yola çıkmamak için Thiel, girişimci adaylarının yola şu soruları sorarak çıkmasını öneriyor:

  • Zaman sorusu: Bu şirketi kurmak için iyi bir zaman mı?
  • Tekel sorusu: Küçük bir pazara büyük bir pay ile mi gireceksiniz?
  • İnsan sorusu: Ekibiniz yapacağınız iş için doğru insanlardan mı oluşuyor?
  • Dağıtım sorusu: Ürününüz müşterilere nasıl ulaşacak?
  • Dayanıklılık sorusu: On ya da yirmi yıl içinde pazar payınızı koruyabilecek misiniz?
  • Sır sorusu: İnsanların görmediği benzersiz bir fırsat bulduğunuzu düşünüyor musunuz?

Belki dünyada Google etkisi yaratacak yepyeni bir fikre sahipsiniz. Bu fikri gerçekleştirmek için uygun adımları izlemek sizi sıradaki Larry Page olmaya bir adım yaklaştırabilir!

Sonuç olarak, günümüz dünyasında revaçta olan sektörlere kontrolsüz abanmayı sık gördüğümüz bir dönemde, henüz yola çıkmamış girişimciler Thiel’ın değerli notlarından faydalanabilir ve henüz ihtiyacımız olduğunu bile düşünmediğimiz keşiflere imza atabilir. Belki bu sorular geleceğin girişimlerinin değeri paha biçilemez cevaplarıyla yanıtlanacak olsa da aynı zamanda kalite skalasında henüz ideale ulaşmamış sektörlerin geleceğini de hesaba katmak gerekiyor. Olanı geliştirmek veya bilinmeyene yolculuğa çıkmak arasındaki çatışma geçmişten bu yana sürüyor olsa da günün sonunda geleceği sıfırdan bire gidebilenler yazacak gibi gözüküyor.

Haber bültenimize abone olun

Haftada en iyi materyalleri içeren bir mektup. Hiçbir şeyi kaçırmamak için abone olun
Takip ettiğiniz için teşekkür ederiz