Sosyal bilimler, içinde yaşadığımız dijital, şeffaf ve neo-kapitalist çağı “aşırılık çağı” olarak nitelendirmeye başladı. Bu çağda, her şeyi, hatta kendimizi tüketmeye odaklanmış durumdayız. Sonsuz seçenekler ve hızlı yaşam temposu içinde, her şeye yetişmeye çalışıyor, hatta yetişememekten korkuyoruz. İş temposunun hızı ve yaşam tarzlarımız, geriye kalan zamanımızda halâ üretken olma, daha fazla deneyimleme, davetleri kaçırmama ve kendimizi geliştirme gibi dertlere yol açıyor.
Danimarkalı ünlü psikolog ve felsefeci Svend Brinkman, “Olan Biteni Kaçırma Keyfi: Aşırılık Çağında Kendine Hakim Olmak” adlı kitabında, dijital çağın ayartıcı etkileri ve kişisel gelişim aldatmacaları arasında, kendine hakim olmanın, öz denetim sağlamanın ve sınırsız kültüre karşı koymanın gerekliliğini anlatıyor. Brinkman, bu tür direnişlerin, kişiyi anksiyete, stres ve depresyon gibi sorunlardan koruyabileceğini vurguluyor.
Bu makalede, kitabın kısa bir özetini sunuyor ve ilginç noktaları öne çıkarıyoruz. Ayrıca, öz denetim, sadelik ve bir şeyleri kaçırma keyfinin online eğitim ve kişisel ilerlemede nasıl önemli bir rol oynayabileceğini de detaylarıyla ele alıyoruz. Kendi hedeflerinizi belirleme ve kişisel potansiyelinizi daha da geliştirme yolunda bu önemli kavramların nasıl katkı sağlayabileceğini keşfetmeye hazır olun. Keyifli okumalar dileriz.
Her Şeye Birden Sahip Olmak
Markaların sloganları ve reklamları, çoğumuzun zihnine kazınmış durumda; hatta bazıları yaşam felsefemiz haline geldi. “Just Do It”, “Çünkü ben buna değerim”, hatta Freddie Mercury'nin dediği gibi “I want it all, and I want it now!” gibi ifadeler, bizi mümkün olduğunca fazla şeyi, mümkün olduğunca hızlı bir şekilde deneyimlemeye teşvik ediyor.
Carpe Diem ve YOLO (You Only Live Once) gibi kavramlar, sosyal medyada sıkça kullanılır hale geldi. En büyük korkularımızdan biri ise FOMO (Fear Of Missing Out), yani bir şeyleri kaçırma korkusu.
Sosyal medyada dikkatimizi çekmek için rekabetin yoğun olduğu bir ortamda binlerce bilgi bombardımanına maruz kalıyoruz. Bu nedenle neyin gerçekten önemli olduğunu anlamak daha da zorlaşıyor.
Yazar, insanların deneyime olan saplantılarıyla dolu bir toplumda, olan biteni kaçırmanın psikolojik faydasından bahsediyor. İnsan yapısı gereği, sıklıkla “hedonik koşu bandı” olarak adlandırılan trajik bir gerçekliğe sahip. Bu durum, bir şeyi elde ettikten sonra sıkılmak ve hemen yeni hedeflere koşmak anlamına geliyor. İşin aslı ise başka; neyin gerçekten önemli olduğunu bilirsek, sade yaşamda ve olan biteni kaçırmada huzur bulabiliriz.
Sürdürülebilir Toplum
Tüketim toplumu sürdürülemez ve sınırsızdır. Üstelik, hiçbirimiz eşit fırsatlara sahip değiliz. Hiç kimsenin hiçbir şeyden vazgeçmediği bir gerçeklikte, yaşam, güçlülerin daha fazlasını “koparmaya” çalıştığı bir rekabet haline geliyor.
Hepimiz ömür boyu sürecek bir öğrenme sürecine katılmak zorundayız ve aslında bu çok keyifli. Ancak, toplum, yaşamımızın her yönünde gelişmemizi talep ediyor. Aslında, yaşam mümkün olduğunca farklı bağlamlarda daha fazla şey elde etmek için bir yer değil. Peki, ne yapmalı? İyiliğin ve anlamın peşinden koşmalıyız…
İyinin Peşinde Koşmak
Bu bölümde yazar, her şeyi yapmak yerine kişinin anlamlı ve değerli şeylere odaklanması gerektiğini vurguluyor. Tek bir hedefe yönelmek ve diğer yolları şimdilik “bekletmek” gerektiğini söylüyor.
Bu yaklaşım aynı zamanda varoluşsal bir yaşama sanatı uygulama fırsatı sunuyor. Hayatımıza daha anlamlı bir boyut katmamıza yardımcı oluyor. Søren Kierkegaard'ın meşhur kitabında ifade ettiği gibi, "Temiz kalplilik, tek bir şey istemektir.”
Eğer tek bir şeyi istemeye karar verirsek, bu şeyin anlam dolu olması önemlidir. Ayrıca kendimizi özgürleştirmek için görev bilincinden de uzaklaşmalıyız. Yazar, bu yolda "Ne düşünmeliyim, nasıl davranmalıyım?" sorularını sormak yerine "Neyin derin bir anlamı var?" sorusunu kendimize sormamızı öneriyor.
İlginç bir bilgi daha! Yazara göre, farklı deneyimlerin peşinden koştuğumuzda, aslında bilinçaltımızda gerçekten deneyimlemeyi arzuladığımız şeylerden kaçıyor oluyoruz.
Özgürleşmek, Dürtüler ve Hedonik Koşu Bantları
Bu bölümde insanın içsel dürtülerine karşı bir mesafe koyarak özgürleştiği anlatılıyor. Her köşe başında bizi daha iyinin beklediği yanılsamasından kurtulmamız gerektiği vurgulanıyor. Sürekli olarak daha fazlasını istemek, insanları aslında sürekli bir psikolojik mutsuzluğa sürüklüyor.
Dijital toplum, mutluluğun bir seçim olduğunu söylese de, durum her zaman böyle değildir. Bu cümle, kişiyi hem mutluluğundan sorumlu tutuyor hem de endişe kaynağı oluyor. Gerçekte ise, içsel memnuniyeti artırmak için daha fazla tüketim yapmamızı teşvik eden mutluluk endüstrisinin etkisi altındayız.
Araştırmalar, piyangoyu kazanan insanların psikolojik mutluluk ölçekleri testlerinde geçici artışlar yaşadığını göstermektedir. Buna “hedonik adaptasyon” denir. Kişi, elde ettiği şey ile mutlu olabilir, ancak mutluluğunu sürdürebilmek için yeni şeylerin peşine düşmelidir. Sürekli olarak bizi geçici mutluluklarla cezbetmeye çalışan şeylerin peşinden koşmak yerine, psikolojik sağlığımızı tehdit eden unsurlardan kaçınmalıyız.
Olan Biteni Kaçırma Keyfi: Online Eğitimde Mutluluğun Anahtarı
Kitabı büyük bir beğeniyle okuduk ve öğrendiklerimizden çok etkilendik. Her bölümünde değerli dersler bulduk ve şimdi bu öğretilerden online eğitim ve kişisel gelişme yolculuğumuzda nasıl faydalanabileceğimizi düşünme vakti geldi. Olan biteni kaçırma keyfinin, online eğitimde ve kişisel gelişimde oynayabileceği kritik rolü derinlemesine incelemek istiyoruz.
Odaklanın ve Anlamlı Hedeflere Yönlenin: Başarıya Giden Yol
- Kitaptaki en önemli ana fikirlerden biri, sadeliği ve anı yaşamayı tercih etmenin mutluluğu bulmak için önemli olduğu. Daha fazla deneyime aşırı odaklanmanın, sık sık yeni hedeflere yönelmekle sonuçlandığına inanılıyor. Kendiniz için en iyi eğitimi bulun ve bu alanda en iyi uzmanlarla tanışın. Tek bir şeye odaklanıp hemen bu konuda aksiyon alın ve dikkatinizi eğitiminize odaklayıp maksimum fayda edinin.
- Hepimiz ömür boyu sürecek bir öğrenme sürecine katılmak zorundayız ve aslında bu çok keyifli. Bu süreci en güvenilir kaynaklarda bulmak çok kıymetli ve önemli. Daha anlamlı bir hayat için kendinize uygun eğitimleri websitemizden araştırabilirsiniz.
Sürdürülebilirlik ve Öğrenme:
- Tüketim toplumu sınırsızdır ve herkes eşit şartlara sahip değildir. Online eğitimlerimizde ise, her öğrencinin eğitim fırsatlarına, kaynak ve deneyimlerine adil ve eşit bir şekilde erişim sağlanmasını istiyoruz.
- Online eğitimlerimize erişim kolaydır. Öğrencilerimize fırsat eşitliği, destek, takip ve geri bildirimler sunuyoruz.
İyiliğin Peşinden Koşmak:
- Anlamlı ve değerli şeylere odaklanmak, daha fazla şeyi aynı anda yapmaktan daha etkili olabilir. Tek bir hedefe odaklanmak ve bu konuda aksiyon alabilmek derin anlam arayışına ve yaşam sanatına katkıda bulunur.
İçsel Özgürlüğü Yakalamak: Dikkatin Dağıtıcı Etkileri Aşmak
- Günümüzün hızla değişen dijital çağında, içsel dengeyi ve özgürlüğü korumak, dikkatin dağıtıcı unsurlarla dolu bir ortamda zorlu bir mücadele haline gelmiştir. Bilim insanları ve psikologlar, sürekli olarak gelişen dijital bilgi bombardımanı ile baş etmek için aktif bir kararlılık gerektiğini ve bu bilinci geliştirmenin özverili bir çaba gerektirdiğini söylüyorlar.
- İçsel özgürlüğü yakalamak ve dikkatin dağıtıcı etkileri aşmak, online eğitimde başarılı olmanın en mühim anahtarlarından biridir. Özverili çalışma, odaklanma ve kendinizi motive etme, hem öğrenme deneyiminizi zenginleştirir hem de kişisel gelişiminize katkı sağlar.
Kendi Kendini Eğitme: İçsel Denge ve Mutluluğu Artırmak
- Kendini eğitmek, eğitim için adımlar atıp uzmanlardan destek almak önemlidir. Bu süreç, özgüvenin artması, yeni beceri ve bilgilerin kazanılması, daha tatmin edici bir yaşam tarzının oluşturulması gibi bir dizi dönüştürücü sonuç doğurur.
Haber bültenimize abone olun
