Asya’nın İlginç Gösterileri: Yılanları Dans Ettirmek | Laba Uluslararası Eğitim Platformu
Для отслеживания статуса заказа — авторизируйтесь
Введите код, который был выслан на почту Введите код с SMS, который был выслан на номер
Код действителен в течение 5 минут Код с sms действителен в течение 5 минут
Вы уверены, что хотите выйти?
Сеанс завершен
На главную
Blog

Arama

içerik

Asya’nın İlginç Gösterileri: Yılanları Dans Ettirmek

Laba ailesi olarak sizin için yılanları dans ettirme gösteri ve geleneğini araştırdık. Hem tarihi kökeni hem de yılanların nasıl olup da dans ettirildiğini bu makalemizde açıklıyoruz. Keyifli okumalar!

cover-74-66056fdfd6f9f483803559-min-660bedf27382b497181013.jpg

Yılan dansı yani İngilizce tabiriyle snake charming, genellikle bir kobrayı, pungi veya naskar adı verilen, her ikisi de flüt türleri olan bir müzik aleti kullanarak “hipnotize etmiş gibi gösterme” sanatını içerir. Sokak performansçıları olan yılan terbiyecileri, bu aletleri kullanarak yılanların müziğe tepki olarak sallanmalarını ve dans etmelerini sağlar. 

Yılan Dansının Köken ve Tarihi

Singapur'dan yayıldığı düşünülen yılan dans ettirme geleneği, aslında Hindistan'dan gelen göçmenler tarafından getirildi. 1950 ile 1970'ler arasında popülerliğin zirvesine ulaşan bu sokak performansı, Hindistan kültüründe derin köklere sahip olup, 20. yüzyıla kadar bazı kabileler arasında yaygın bir meslek olarak kalmıştır. Ancak, 1972'de Hindistan hükümeti tarafından uygulamaya konan bir yasak sonrasında bu pratik keskin bir düşüş yaşamıştır.

Yılan Dansı: Önemli Bilgiler

Yılan dansı, Pakistan, Bangladeş, Sri Lanka, Tayland ve Malezya gibi asyatik ülkelerde ve Mısır, Fas, Tunus gibi Kuzey Afrika bölgelerinde devam ediyor. Pratik, muhtemelen antik Mısır'dan geliyor olsa da, esas olarak Hindistan'da geliştirildiğine inanılıyor. Yöntemi anlatmadan önce belirtmekte fayda var: Genel olarak zehirli ve tehlikeli olarak algılansalar da, yılanlar Hinduizm'de kutsal bir statüye sahiptir ve bir yılanı incitmek veya öldürmek dinsel bir suç olarak kabul edilir. 

Singapur'da, yılan büyüleyiciler arasında pitonlar ve mambalar tercih edilirken, bir kobra ısırığı olayı sonrasında kobraların gösterilere dahil edilmesine son verilmiştir. Geleneksel olarak, yılan dansı genellikle aile içinde aktarılır ve büyüleyici genç yaşta eğitim almaya başlar. Örneğin Singapur'daki yerel yılan büyüleyicileri topluluğu sıkı sıkıya bir aradadır, birçoğu birbirleriyle akrabadır. Genellikle turistik yerlerde takım halinde çalışırlar ve birlikte yılan avına çıkarlar.

Yılanlar Nasıl Dans Ettirilir?

Yılan dansı için öncelikle bir yılan yakalamak gerekir. Yılan yakalamak için, yılan büyüleyiciler vahşi doğaya, yoğun ormanları ve bataklıkları olan bölgelere gitmelidir. Uygun bir yılan bulunduğunda, yakalamak için yılan kancaları ve çubuklar gibi araçlar kullanırlar. Yakalanan yılanın dişleri sökülür ve sonra bir sepete veya çuvala konularak evcilleştirilmek üzere eve getirilir. Bu performanslarda kullanılan yılan türleri genellikle büyüleyicinin yerel alanına özgüdür, çeşitli kobra türleri en yaygın olanlardır. Ancak, zaman zaman engerekler ve diğer yılan türleri de kullanılır. Pitonlar, kurbanlarını sıkıp kemiklerini kırarak bütün halinde yutmalarıyla bilinen özellikle tehlikeli türler arasındadır. Siyah kobralar ise kurbanlarını ısırmakla ya da zehirlerini gözlerine püskürterek kör etmekle tehlikelidirler. Bu yüzden, performanslarda kullanılmadan önce zehirli yılanların zehir kanalları da sökülür.

Yılanı Eğitmek

Yılanı eğitmek iki hafta ile altı ay arasında değişen bir süre gerektirebilir. Sahiplerinin yılanla güven ve bağ kurmasını sağlamak için nazik okşamalar gibi yöntemler de kullanılabilir. Eğitim süresince, yılanın ısırmasını önlemek için ağzı bağlanır. Yılanlara genellikle sığır eti, tavuk, yumurta ve su içeren bir diyet verilir ve düzenli banyolarla temiz tutulurlar.

Bir gösteriden önce, yılanlar fırçalanır ve temizlenir. Gösteri yeri, yüksek yaya trafiğine sahip bir yer olarak dikkatlice seçilir. Yerleştikten sonra, dans ettirici sepetin kapağını açar ve bambu gövde ve hindistan cevizi kabuğundan yapılmış flüt benzeri enstrümanını çalmaya başlar. Bu, sepetin içindeki yılanın "dans etmesini" ve izleyici çekmesini sağlar. Ancak, yılanların aslında müziği duyamadığı, bunun yerine flütün vibrasyonlarına ve hareketlerine tepki verdiği ve aynı zamanda yılan büyüleyicinin flüt çalarken yaptığı sallanma hareketlerini takip ettiği önemli bir noktadır. Yani, yaygın inanışın aksine, yılanlar insanlarda olduğu gibi müziği duyacak dış kulağa sahip değillerdir. Yılan büyüleyicinin ve elinde tuttuğu pungi adlı müzik aletinin hareketlerine tepki gösterirler, bunları olası bir tehdit olarak algılarlar, adeta bir avcıya tepki verir gibi stres tepkileri gösterirler.

Yılan büyüleyiciler sık sık göçebe bir hayat sürer, resmi tatil günleri ve festivaller sırasında farklı kasaba ve köyleri ziyaret ederler. Performansları sırasında, çeşitli güvenlik önlemleri alabilirler. Büyüleyici kendini yılanın ısırma menzilinin dışında tutar ve yılan genellikle açlık ya da susuzluktan dolayı halsiz olduğu için saldırmaya pek meyilli olmaz. Güvenliklerini daha da sağlamak için, büyüleyiciler ilk yakaladıklarındaki gibi yılanın dişlerini ya da zehir bezlerini çıkarma, yılana sakinleştirici verme veya aşırı durumlarda yılanın ağzını dikme gibi daha ciddi yöntemlere başvurabilirler.

Sonuç olarak, aslında yılanların insanlar gibi sesi algılayacak dış kulakları yoktur. Özgürlüğü elinden alınmış, açlık ve yorgunlukla mücadele eden yılan sesin vibrasyonu ve flüt çalanın hareketlerini tehdit olarak algılayıp hareket etmeye başlar ve buna dans denir. Laba ailesi olarak bu konuyu merak ettik ve sizler için yılan dansının detaylarını araştırdık. Öğrendiklerimize hem şaşırdık hem de hayvan hakları ve hayvan sevgisi çerçevesinde üzüldük. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yılan dansı ülkemizde yaygın bir gösteri olsa tepkiniz ne olurdu? Bizimle paylaşın!

Haber bültenimize abone olun

Haftada en iyi materyalleri içeren bir mektup. Hiçbir şeyi kaçırmamak için abone olun
Takip ettiğiniz için teşekkür ederiz