Sakin Olmak | Laba Eğitim Platformu
Для отслеживания статуса заказа — авторизируйтесь
Введите код, который был выслан на почту Введите код с SMS, который был выслан на номер
Код действителен в течение 5 минут Код с sms действителен в течение 5 минут
Вы уверены, что хотите выйти?
Сеанс завершен
На главную
Blog

Arama

Sakin Olmak

Okurlarımız için Wilhelm Schmid'in "Sakin Olmak: Yaşlanırken Kazandıklarımız" kitabını özetledik.

cover-6-665ef5ff00026418150217.webp

Yaşlanmak, hayatı kolaylaştıran ve zenginleştiren yeni kaynakları keşfetmektir. Bu kaynaklardan biri de sükûnettir. Modern hayat, insanları sürekli bir koşuşturma içinde savuruyor ve bu da hayatlarını darmadağın ediyor. Sükûnete olan özlem giderek büyüyor. Yaşlanma sürecinde hormonlar yatışmışsa, tecrübe hazinemiz artmışsa, görüşümüz genişlemiş ve insanlara ve olaylara dair kestirimlerimiz daha isabetli hale gelmişse, sakin olmak daha kolay gelebilir.

Bu kitap, gözlemlerden, tecrübelerden ve düşüncelerden yola çıkarak sükûnete giden yolu bulmayı denemektedir. Burada mesele, diklenmeden (“Bakın nasıl da sakinim”) ve tahrik etmeden sükûneti bulmaktır. Meselemiz, sükûneti keşfetmekten de öte, okuyucuyla birlikte sükûnetle pratik bir yaşam bulmaktır.

Yaşamın Mevsimleri Üzerine Düşünceler

Yaşam nedir aslında? Yoğunlukla hissedilen, sonra ise hiç hissedilmeyen bir şeydir. Görünüşte hep aynı gibi durur ama sonra tamamen başka bir hale gelir. Ara ara ziyadesiyle değişken, sonra yine safi alışkanlık haline dönüşendir. Yaşamın temel esaslarından biri kutupsallıktır. Hayat; sevinç ve üzüntü, korku ve umut, özlem ve hayal kırıklığı gibi zıt gruplar arasında gidip gelen bir nabız gibidir. Peki bu kutupsallıkla sakin bir ilişki kurmayı yeniden öğrenmenin yolu nedir?

Yaşlılığın ve Yaşlanmanın Özelliklerine Anlayış Göstermek

Yaşamın üçüncü çeyreği, etkinliklerle dolu uzun yıllar ve on yıllarla dolu olabilir. Bu yıllar, yaşam sevinci ile dolu etkinliklerdir. Hayattaki olanakların azaldığını idrak etmek de bu sevinci yoğunlaştırır. Her şeyi nasıl yürüteceğini bilmek, aşina olduğumuz şeyleri gözü kapalı bile idare edebilmek, azalan kuvvetleri toparlamak anlamına gelir. Zihinsel kuvvetler ise, daha iyi yönlendirebildiğimiz için artmış gibi görünebilir. Artık her şeyi yapmaya çalışmam gerekmez; yaptığım işleri daha güvenilir ve iyi bir şekilde gerçekleştirebilirim.

Yaşamı Kolaylaştıran Alışkanlıklar

Modern insanlar, alışkanlıkların önemini kabul etmekte zorlanabilirler, fakat alışkanlıklar, sürekli olarak alınması gereken sayısız karar arasında insanlara rahatlama sağlar. Gündelik yaşamın belirli bir bölümünün otomatik hale gelmesi, diğer bölümlerde daha yoğun odaklanmak için gerekli enerjiyi ve gücü ortaya çıkarır. Alışkanlıklar, rutin dışındaki kararlara gereken dikkati verebilmemizi sağlar. Ancak bu süreçte tüm faktörleri göz önünde bulundurmak yine de zor olabilir, çünkü karar anı geldiğinde, kaos genellikle hakimdir ve zihin net değildir.

Alışkanlıklar, insan hayatında sürekli bir meşguliyet gerektirmeyen bir bağlantılar ve akışlar ağıdır. İnsanlar, alışkanlıklar sayesinde hayatlarını daha düzenli ve yerleşik bir hale getirebilirler. Bu yerleşiklik, yaşadıkları çevreye aşinalık kazandırır ve bu da “evin” özünü oluşturur. Küçük veya büyük felaketlerin ortasında, zor durumlarda bile ayakta kalmayı sağlayan alışkanlıklar, bu akışın içinde belirginleşir. 

Bazen sorunlar bile alışkanlıklara bağlı olabilir. İnsanlar, yaşamlarının ayrılmaz bir parçası haline gelen sorunları çözmektense, onları tutmayı tercih ederler. Özellikle yaşlanmakta olan insanlar, alışkın oldukları yaşamı sürdürmeye çalışırlar çünkü yeni alışkanlıklar edinmek ve yeni güven ilişkileri kurmak konusunda gençlere kıyasla daha az açıklık gösterirler. Her şeye rağmen, hazların tadına varmak bile, alışkanlıklar içinde daha kolay hale gelir, sürdürülebilir ve korunabilir.

Önerilen gönderi:

preview-66-660a8de4b35aa862443588.png

Mandela Etkisi Nedir?

Okuyun

Hazların ve Mutluluğun Tadına Varmak

Yaşam, kötü bir kahve içmek için bile fazla kısadır. Sakin olmak, hayatın keyifli anlarına kendinizi bırakmak demektir. Felsefe metinlerinde de belirtildiği gibi, hayatın tadını çıkarmayı bilinçli bir şekilde kullanırsanız, hayatınız sevinçle dolar.

Sevgi ve Arkadaşlık Üzerine

Bir bağa sadık kalmak için sevgi ve arkadaşlık gereklidir. Arkadaşlık, karşılıklı olarak imtiyazlı olmayı gerektirir. Yaşlandıkça, şu soruları sormaya başlarsınız: "Hayatımdan kimleri çıkardım? Bu konuda haklı mıydım, haksız mıydım? Buna üzülüyor muyum? Şimdi nasıl olduklarını bilmek ister miydim?" Belki de bu soruların cevabını öğrenmek için geç kalmış olabilirsiniz.

Filozof Hannah Arrendt, 67 yaşında dost çevresindeki bazı insanların ölümünden sonra, tanıdık çevrelerin kaybolduğunu ve dünyanın yabancı çevrelerle dolu bir çöle dönüştüğünü gözlemlemiştir. Diğer yazarlar bunu "Yaprak Dökümü" olarak tanımlar, “dünyanın ormansızlaşmasıdır” bu. Yazarın kendi algısıdır bu yaprak dökümü. Yaşlanırken, insanlar algıyı gerçeklikle karıştırmakta zorlanabilirler. Algı, gerçekliğin bir köşesinden bir ısırık almak gibidir ve yaşam boyu tekrar tekrar gerçekleşir ve değişir.

Şen ve Sakin Olmak için Kendini Dinlemek

Kendini dinlemek ve tefekkür etmek, anlam arayışının temelidir. Bağ, bağlam ve bağlantılar kurarken anlam bulmaktır kendini dinlemek… Burada söz konusu olan nadiren yaşamın genel anlamıdır; daha çok, yaşamın içindeki tek tek fenomenlerin ve deneyimlerin anlamıdır bahsi geçen. Duyusal tecrübelerdeki bedensel anlamı, duygusal ilişkilerdeki duygusal anlamı ve düşünsel değerlendirmelerdeki manevi anlamı keşfetmek için ne yapabiliriz? En önemli ilişkiler ve tecrübeler nelerdir? Hangi alışkanlıklar, korkular ve yaralar bizi şekillendirdi? En büyük güzellikler nelerdi?

Yaşamın Anlamını Keşfetmek

Yaşamın nesnel hakikatine değil, öznel yaşamın hakikatine dair ikna edici bir fikre ulaşmak, varoluşun en yüksek mahkemesi olan kendimize verdiğimiz anlamdır. İnsan, hayatının hesabını ancak kendisi önünde verir. “Şöyle olsaydı ne olurdu acaba?” diye düşünmek doğaldır. Ancak, yaşadıklarımızın tamamen tesadüf mü yoksa gayretlerimizin bir sonucu mu olduğunu sorgulamak da önemlidir. Yaşamda hangi imkanları değerlendirebildik? Doğru bulduğumuz şeyler için mücadele ettik mi? Güzel ve tasvip edilecek bir yaşam sürdük mü? Bu sorular üzerine düşünmek anlamlıdır ama sürekli bunlara takılmak da zararlıdır. Bugünkü bilgi ve tecrübemize o zaman sahip değildik. Başarıya ulaşmış olmak da dert olmamalı insana, bir şeyin ters gitmesi kötü değildir; sadece hiçbir şey denememiş olmak yazıktır, ziyandır.

Tefekküre dalmak ve kendini dinlemek, nihai bir sinirlilik yerine derin bir gevşemenin oluşmasını sağlar. Şen bir insanın devamlı eğlenmesi gerekli değildir. Mutluluk, hayatın belirli anları ve evrelerine bağlıdır. İnsanın mutluluğu, uygunluk ve kemal ile birleşmiş bir mutluluktur. Yaşlılıkta, çocukça bir yoğunluk ve sıkıntısızlık yeniden kazanılabilir, üstelik geçmişte yaşanan her şey için duyulan şükran hissi ve yaşam karşısında geniş bir görüşlülük ile sağlanır bu.

Yaşamla barışıklığın refakatçisi sakin olmaktır. Şeyleri olduklarından daha fazla karmaşıklaştırmayın, oluruna bırakın. Yine bırakın başkaları önden buyursun, ne yapacaklarsa yapsınlar. Yaşamın hangi makamdan çaldığına uyun. Artık kalamayacak olanı kendi isteğinizle bırakın gitsin. Kendinizi gelmekte olana gönlünüzle bırakın. Yaşam sizi ne şekilde dönüştürecekse, bırakın öyle dönüştürsün. Felaketler de gelecektir, bırakın gelsinler. Her şeye sükûnetle bakabilirsiniz. Neden bir de hiddetlenesiniz? Sükûnetin de nefes alabilmesi gerekir. Onun nefes verişi, sakin olmaya verdiğiniz molalardadır. Derin nefes almak ise daha sakin ve açık sözlü olmaktır. Bu noktada artık kimseye bir şey kanıtlamanız gerekmez, ne kendinize ne de başkalarına. Bu, yaşamın doğal akışıdır.

Sonuç olarak, Schmid'in kitabı, sükûnetin ve yaşlanmanın getirdiği bilgelikle dolu, huzurlu bir yaşamın kapılarını aralıyor. Ömür boyu eğitime kıymet veren okuryazar takipçilerimiz için birbirinden özel eğitimler sunuyoruz. Laba Uluslararası Eğitim platformu kurslarına göz atmak için hemen şimdi tıklayın!

Haber bültenimize abone olun

Haftada en iyi materyalleri içeren bir mektup. Hiçbir şeyi kaçırmamak için abone olun
Takip ettiğiniz için teşekkür ederiz