Birçok başarılı ürünün hikayesi, rastgele bir hata veya kaza ile başladı. Bir mucit veya girişimci, yeteneğini beklenmedik bir keşfin potansiyelini görmek ve onu ticari bir ürüne dönüştürmek için kullanır.
Sizler için bir BestLife makalesinden seçtiğimiz ilham verici 10 hikaye! Keyifli okumalar.
#1. Stickerlar
Stickerlar, Amerikan şirketi 3M'de bir bilim adamı olan Dr. Spence Silver'ın başarısız deneyleri sayesinde ortaya çıktı. Yapışkan bant için güçlü bir yapıştırıcı üzerinde çalıştığı sırada yüzeye zayıf bir şekilde yapışan bir yapıştırıcı elde etmeyi başardı. Dr. Silver, ilginç bir şey icat ettiğini anlamıştı ancak 12 yıl boyunca tescil için herhangi bir başvuruda bulunmadı.
Çözüm, 3M Art Fry'dan başka bir bilim insanın aklına gelmişti. Fry, kilise korosunda şarkı söylerken kitapların aralarından sürekli düşen kağıtlardan rahatsız oluyordu. Silver'a kağıtların olduğu yere ince bir tabaka ile yapıştırıcı sürmesibi önermiş ve iyi yapıştığı için kağıttan sıyrıldığını fark etmiştir. Böylece 1977'de, bugün hemen hemen her ofiste ve evde bulunan çıkartmalar (stickerler) ortaya çıktı.
#2. Mikrodalga
Mühendis Percy Spencer ve icat ettiği ilk mikrodalgalardan biri
1945'te Raytheon mühendisi Percy Spencer, askeri endüstri için bir mikrodalga yayıcı üzerinde çalışma yapıyordu. Günün birinde testler sırasında cebinde bir çikolata olduğu ortaya çıktı ve dalgaların etkisi altında eridi. Böylece mühendis, yiyecekleri ısıtmak için mikrodalga kullanma fikrini ortaya attı.
İki yıl sonra, Raytheon dünyanın ilk mikrodalga fırınlarını piyasaya sürdü. Bunlar askeri hastanelerde ve kantinlerde yiyeceklerin buzunu çözmek için kullanılan hantal dolaplar şeklindeydi. İlk ev tipi mikrodalga fırın 1955'te piyasaya sürüldü ve 7 yıl sonra Sharp, seri mikrodalga üretimine başladı.
Temaya göre kurslar:
#3. İlk Yapay Tatlandırıcı
İlk yapay tatlandırıcı olan sakarin, 1878'de Konstantin Fahlberg tarafından tesadüfen keşfedildi. Daha sonra Rus kimyager, Johns Hopkins Üniversitesi'nin laboratuvarında çalışarak 2-toluensülfonamidin oksidasyonu ile yapılan deneyler sırasında, yanlışlıkla elde edilen maddenin tadına bakıp bunun tatlı olduğunu fark etti.
1884 yılında Fahlberg, sakarin için bir patent aldı ve ticari üretimine başladı. İcat edilen ürün bugün hala şeker yerine kullanılmaktadır.
#4. Süper Yapıştırıcı
1942'de Amerikalı kimyager Harry Coover, silah nişangahları için şeffaf plastikten yapılmış bir malzeme geliştirme üzerinde çalışmalar yürütüyordu. Deneyler sonucunda tesadüfen herhangi bir yüzeye yapışan ve çok yapışkan olan bir madde keşfetti. O anda keşfe pek önem verilmedi ancak 9 yıl sonra, Coover, Eastman Kodak ve meslektaşı Fred Joyner, yanlışlıkla siyanoakrilat olarak adlandırılan bu maddeyi tekrar elde etti. Bilim adamları, güvenilirlik açısından benzersiz bir yapıştırıcı keşfettiklerini fark ettiler. 1958'de önce Eastman 910 ve ardından Super Glue adıyla satışa sunuldu.
Coover ayrıca süper yapıştırıcısının yalnızca katı malzemeleri değil, aynı zamanda insan dokusunu da bağlama özelliğini keşfetti. Vietnam Savaşı'ndan günümüze kadar, cerrahide dikiş yerine siyanoakrilatlar kullanılmaktadır.
#5. Botoks
Botulinum toksini insanoğlunun bildiği en güçlü zehirlerden biridir. Dünya Savaşı sırasında biyolojik silah olarak kullanılmıştır. Bununla birlikte, 1950'lerde bilim adamları, saflaştırılmış bir maddenin hedeflenen bölgeye uygulanmasıyla spazmodik kasları gevşettiğini bunun da tıpta kullanılabileceğini keşfettiler.
Botulinum toksini ilk kez San Francisco göz doktoru Alan Scott tarafından şaşılık ve blefarospazmı (sık istemsiz göz kırpma) düzeltmek için hastalarda kullanıldı. Tedavi iyi bir sonuç verdi ve Amerikan ilaç şirketi Allergan, botulinum toksini haklarını satın aldı. Böylece 1980'de Botoks ilacı ortaya çıktı.
Maddenin yan etkisi olan kırışıklıkları yumuşatma özelliği neredeyse 10 yıl sonra keşfedildi. Göz doktorunun hastalarından biri, birkaç enjeksiyondan sonra kırışıklıklarının kaybolmaya başladığını fark etti. 90'lı yıllarda, botoks güzellik endüstrisinde hızla popülerlik kazandı, kozmetik amaçlı resmi kullanımı ise 2002'de onaylandı.
#6. Kalp Pili
Amerikalı mühendis Wilson Greatbatch, implante edilebilir kalp pilini 1956'da bir hata sonucu icat etti. Bir kalp atış hızı kaydedici üzerinde çalışırken, bilim adamı yanlış transistörü kullandı. Sonuç olarak, cihaz ritmi kaydetmek yerine, kalbin atışını taklit eden elektriksel uyarılar verdi.
Greatbatch, buluşunu cerrah William Chardak'a gösterdi. Birlikte cihazı tamamladılar ve 1958'de bir kalp pili kullanarak bir köpeğin ve 1960'da bir insanın kalp atışlarının kontrolünü sağlamışlardı.
#7. Coca-Cola
Coca-Cola'nın tarifi Atlanta eczacısı Dr. John Stith Pemberton'a aittir. Pemberton, İç Savaşına katılıp orada aldığı yaralar ve ameliyatlardan sonra morfin bağımlısı olmuştur. Eve döndüğünde, bağımlılığına çare olarak kokain ve kafein ile alkolü birleştirerek bir içecek yarattı.
Alkol yasağın getirilmesinden sonra tariften alkolün çıkarılması ve şeker şurubu ile değiştirilmesi gerekiyordu. Ürüne "Coca-Cola" adı verildi ve eczanelerde morfin ve opioid bağımlılığının tedavisi için kullanıldı. Ayrıca depresyon, sinir bozuklukları, mide ve böbrek hastalıkları için bir çare olarak satılıyordu.
İçki popülerlik kazanamamış ve Pemberton yoksulluk içinde ölmüştür. Ölümünden sonra, Coca-Cola'nın hakları, daha sonra The Coca-Cola Company'yi tescil ettirecek olan bankacı Asa Griggs Candler tarafından satın alındı.
#8. Vulkanize Kauçuk
Araba lastikleri gibi dayanıklı kauçuk ürünler yapmak için kullanılan vulkanize kauçuk, 1839'da Charles Goodyear tarafından icat edildi. Amerikalı yıllarca lateks (kauçuk) ile çalıştı, ancak dayanıklı bir malzeme elde etmeyi yanlışlıkla sıcak bir ocakta kükürtle karıştırılmış kauçuk damlalarını kullandıktan sonra başardı. Kömürleşmiş kenarlar vulkanize oldu ve normal lateks gibi yapışkan ve kırılgan olmaktan çıkmıştı.
1844'te Goodyear, buluşun patentini almayı başarmıştır. Kısa süre sonra ilk lastikler ortaya çıktı ancak ilk başta hava odası yoktu.
#9. Vazelin
Genç kimyager Robert Chesborough, yeni keşfedilen petrol ve onu rafine etme olanaklarıyla ilgilenmiştir. Tarlalardan birinde sondaj kulelerine yapışan viskoz kütleye dikkat çekti. Chasborough, işçilerin bu maddeyi yaraları ve yanıkları tedavi etmek için kullandıklarını fark edip iyileştirici özelliklerini incelemeye başlamıştı.
1870 yılında, eczanelerde "vazelin" adı altında biraz değiştirilmiş bir bileşim ortaya çıktı. Ancak satışları iyi gitmedi. İsmi, yağ yanıcılık ile ilişkilendirildiği için alıcılar uzak duruyordu. Sonra Chesborough, Alman wasser (su) ve Yunan elaion'dan türetilmiş olan (zeytinyağı) Vaseline adını buldu. Yeni marka adı altında, ürün hızla popülerlik kazandı ve birkaç yıl sonra Chesborough, Kraliçe Victoria tarafından şövalyelik ödülüne layık görüldü.
Bugün Vaseline markası Unilever'e aittir ve onun altında bir dizi cilt bakım ürünü üretilmektedir. "Vazelin" kelimesi ise bir ev adı haline geldi. Bu isim altında bir ürün birçok marka tarafından üretilmektedir.
#10. Bubble wrap (Balonlu Naylon)
Bugün kırılgan eşyaları sarmak ve stresi azaltmak için kullanılan balonlu naylon, Amerikalı Alfred Fielding ve İsveçli Mark Chavan'ın icadıydı. 50'lerin sonundan kalma klasik bir garaj başlangıç hikayesine dayanır. İki genç adam kendilerini zengin edecek bir ürün yaratmak istemiştir.
İlk buluşları, iki banyo perdesinden birbirine yapıştırılmış duvar kağıdı olmuştur.. Alışılmadık bir desen oluşturan perdelerin arasına hava kabarcıkları girdi. Bu tür duvar kağıtlarının yıkanması kolay olmasına ve zamanın ruhuna oldukça uygun görünmesine rağmen, ürün tüketicilerin ilgisini çekememişti. Fielding ve Chavan pes etmediler ve malzemelerini seralar için bir film olarak sunmaya başladılar ama burada da başarısız oldular.
Mucitler film için yeni kullanım alanları bulmaya devam ettiler ve bunlardan biri hava kabarcıkları sayesinde şokları iyi bir şekilde yumuşatan bir kırılgan malzemenin paketlenmesi olmuştur. Gerçek başarı ve zenginliğe, ürün IBM'e gösterildiğinde ulaşmışlardır. O zamanlar, ilk kez seri üretime geçen iş bilgisayarları satıştaydı ve kırılgan mekanizmaları taşımak için güvenilir darbe emici ambalajlara ihtiyaç vardı.
