Düşmanlığın Faydaları | Laba Eğitim Platformu
Для отслеживания статуса заказа — авторизируйтесь
Введите код, который был выслан на почту Введите код с SMS, который был выслан на номер
Код действителен в течение 5 минут Код с sms действителен в течение 5 минут
Вы уверены, что хотите выйти?
Сеанс завершен
На главную
Blog

Arama

Düşmanlığın Faydaları

Düşmanlık ne işe yarar? Düşmanlığa hangi anlamları yükleyebiliriz?

cover-66475ea76ca90283683624.webp

Ünlü modern filozof Wilhelm Schmid'in "Düşmanlığın Faydaları" adlı eseri, insan doğasının karanlık yanlarına ışık tutan, derin bir felsefi incelemedir. Bu kitap, düşmanlığın kaçınılmaz ve karmaşık doğasını ele alarak, onun nasıl hem bireysel hem de toplumsal düzeyde işlevsel olabileceğini gösterir. Schmid bu kitabında düşmanlığı sadece olumsuz bir duygu olarak değil, aynı zamanda hayatın dinamik bir parçası olarak değerlendirmemizi sağlıyor.

Giriş

Tam dostluk ve yoldaşlığa ihtiyaç duyduğumuz anda, usulca ortaya çıkar düşmanlık. Ne en iyi aileler, ne de büyük aşklar bundan muaf olabilir. Bir virüs gibi gelir ve çoğu zaman kaçınılmazdır. Peki, düşmanlığı neye atfedebiliriz? Meselelerin zıtlarıyla tezahür etmesinde mi yatar anlamı? Yoksa başka anlamlar da bulabilir miyiz onda?

Öteki ile düşmanlık, mevcut ilişkilere kıymet vermeyi, insana tutunacak dal sağlamayı ve düşmanlıktan gelen hırsın ve motivasyonun büyük başarılara yönlendirmesini sağlayabilir. Daha derinlemesine incelediğimizde ise iç düşmanımızın rolünü dışarıdakine aktararak, kendimizi kendimizle dövüşmekten kurtarıyor olabiliriz. Düşmana yöneltilen nefretin temeli, kendine duyulan nefrettir. Bu durumda, dolup taşan düşmanlığı düzenleyip katlanılabilir kılmanın yollarını aramalıyız.

Düşmanlığı Muhafaza Etmek: Düşmanların Muhtemel Yararlarına Dair

Düşmanlar aslında bambaşka bir bakış açısından sevilir; onlar sayesinde sürekli nefret etme halini dışarıya, başkasının sırtına yükleriz. Kurumayan insanüstü güçler, bize düşman tarafından verilir ve yapabilme gücü elde ederiz. “Şunlara bir göstereyim” hırsı, insana zengin bir enerji sağlar. Onlara meydan okurken, insan kendisinin daha iyi bir versiyonu olur, becerilerini kanıtlar ve onların yapamayacağını düşündükleri şeylerin üstesinden geldikçe gelişir. Kişi geliştikçe düşman tarafından yeni fenalıklar düşünülür; ancak bu, kişiyi yeni başarılara sevk eder. Bu, “perpetuum mobile” gibi çalışır: “ilk itkiyi aldıktan sonra kendi başına kesintisiz çalışan bir makine”ye dönüşür. Benlik de bu şekilde, bir taraftan “fit kalırken”, diğer taraftan kendini “ben onlar gibi değilim” diyerek olumsuzuyla rahatlıkla tanımlamaya başlar.

Önerilen gönderi:

preview-46-65d48ef8844c7704547515.png

Aktif Dinleme Teknikleri: Etkili İletişim için Bir Rehber

Okuyun

Düşmanlığın Zorluğuna Dair: İnsanlar Kötü’ye Muhtaç mıdır?

Acaba çatışan bir çevreye sahip olmak yaşamın mecburi bir parçası mıdır? Düşmanlık anlamsız ya da az anlamlı olsaydı, insanlık tarihinde yer bulamaz ve yok olurdu. Varoluşun özünde, bir kutba hareketin zıt kutba itki yarattığını söyleyebiliriz. Mevcudiyet, kötü olana veya negatif algılanana yer vermeyecek kadar evrilirse, büyük çarpışma ve zıt tarafa savrulma kaçınılmazdır. Aynı şekilde, negatifin varlığı pozitife yönlendirir. Düşmanlığın yaygın olduğu bir ortamda dostluklar kıymetliyken, dostluğun ve pozitif düşüncenin ortasında haset çiçek açmaya başlar. İlişkilerde de aşkı kaybetme korkusuyla kaçınılan çatışma ve negatiflik, bir anda patlak verebilir.

İnsanlar arasındaki çatışma ve husumetlerde, hep bir taraf diğerini “saf kötü” olarak etiketler. Biri kısmen iyi ya da kısmen kötü değildir. Böylece enerjetik verim en yüksek düzeyde kullanılır. Burada dereceli iyilik veya kötülük, ya da ortak kesişim kümesi yoktur; durum veya kişiler ya iyidir ya da kötüdür. Hayatta ise bu zıtlıklar beraber anlam bulurlar. Örneğin, kötü bir deneyim varoluşsal bir öz dönüşüm potansiyeli yaratabilir. Yani kötü olan bazen olumlu dönüşüme insanları mecbur kılar. Buna ilaveten, sürekli iyi olma hali, çorak bir alışkanlık haline gelebilir.

Kötücüllüğün Sevinçleri Üzerine: Düşman Edinme Sanatı 

Kötülüğün faydası, insanın yıkıcı potansiyelini sürekli olarak boşaltmasında yatar. Eski medeniyetlerde, sanat yoluyla yaratılan gerginlikler aracılığıyla kötücüllük boşaltılırdı. Tragedyaların amaçlarından biri de budur.

Thomas Bernhard, dobra dobra ve bodoslama söylenen hakikatin, kötü olan kişinin hadsizlik ve liyakatsizliğinin yüzüne vurulması gerektiğini savunur ve bu sözlerin hak edildiği yönünde ısrar eder. Böyle açıkça söylenen şey, kötücüllüğün eyleme dökülmüş halidir. “Kaba kötücüllük hakaretin sınırında gezer, nezih kötücüllük ise ironinin sınırında.” Yine bu tip kötücüllükler toplumda aslında komedi, trajedi hatta günümüz sosyal medyasında shitstormlar aracılığıyla yerini bulur.

Galip Gelme Arzusunun Anlamsızlığı Üzerine

Galip gelmek, kişinin hayatında tek ve en önemli şey haline gelirse, en ufak bir mağlubiyet yıkıcı olabilir. Bu durumda yenilgi korkunçlaşır ve insan, hayatına devam edemeyeceğini bile düşünebilir. Ancak, zaferin de bir bedeli vardır. Mağlup olana ise yenilmenin ardından taze enerjiler bahşedilir. Galip olan meydan okumadan mahrum kalır, kibre kapılabilir. Yenilgiler ise öğreticidir, uyandırıcıdır. Belki de uçurumdan düştüğünüzde bastığınız yer artık uçurumun zeminidir, ama en azından buradan sonra ancak yukarı çıkabilirsiniz. Hayatla ve kendiyle barışık kişi, yenilgi ve galibiyet dengesinden rahatsız olmaz; her bilinçaltı meselede üstün olması şart değildir.

Uzakları Arama Sanatı Üzerine 

Uzakları arama sanatının ilk akla gelen formu, kaçış, kurtulmak ve çekip gitmektir. Hayatın bereketi, bize "insanın kendi yolundan çekilmesine yetecek kadar mekan sunar." Uzakları aramanın ikinci anlamı ise, kendi içindeki uzaklara erişme arayışıdır. Dışarıdan bağımsızlık ve içsel bütünlük, insanın kendisiyle arkadaşlık kurması ve kendisini biraz olsun sevmesiyle gelir. 

Ancak darlayıcı durumları sadece dış etkenler oluşturmaz; insanın içindeki kötücül ruh halleri de bunun bir kaynağıdır. Bu halleri, zaman zaman gidip gelen iyi ruh halleri gibi görebiliriz. Üstelik kötü ruh halleri, iyilere göre kişiye daha az enerji harcatır. Kötü ruh halinde olan, o esnada hem kendiyle başkaları arasına gereken mesafeyi koyabilir hem de bu hali içinde başka bir denge kurabilir. Uzakları aramanın bir diğer anlamı, sıkıntı ister dışsal faktörlerden ister kendinden kaynaklansın, insanın yüzünü kendisinin bir çeşit aynası olan ötekine dönebilmesidir. Burada yüzü dışa dönmekten kasıt; nefret, haset, kızgınlık ve öfke gibi kötü duyguları ötekilere aktarırken ufalayıp dışa vurabilmektir.

Sonuç

Schmid'in "Düşmanlığın Faydaları" adlı kitabı, düşmanlık kavramına farklı bir bakış açısı getirerek, onu bir zayıflık değil, potansiyel bir güç kaynağı olarak görmemizi sağlıyor. Düşmanlık, doğru yönetildiğinde, bireylerin ve toplumların büyümesine ve gelişmesine katkıda bulunabilir. Bu eser, okuyuculara düşmanlıkla başa çıkmanın ve onu dönüştürmenin yollarını keşfetme fırsatı sunar, böylece daha derin bir öz farkındalık ve anlayış geliştirirler. Laba Uluslararası Eğitim platformu kurslarında entelektüel, devamlı gelişim ve eğitime önem veren, okuryazar bir ağ kurabileceğinizi biliyor muydunuz? Kendi alanınızda gelişim ve çevre kurma fırsatını uzman bir lider eşliğinde keşfetmek için kurslarımızı linki tıklayarak hemen şimdi inceleyin!

Haber bültenimize abone olun

Haftada en iyi materyalleri içeren bir mektup. Hiçbir şeyi kaçırmamak için abone olun
Takip ettiğiniz için teşekkür ederiz