Biz sorduk, Ertan Türkmen yanıtladı. Ertan Türkmen, kariyeri boyunca PwC, Siemens, Johnson & Johnson ve Doğuş Grup gibi önde gelen firmalarda finansal liderlik pozisyonlarında görev almış, ayrıca Bahçeşehir ve Marmara Üniversitelerinde akademisyenlik yaparak deneyimlerini paylaşan saygın bir finans profesyonelidir. Laba Şirket Birleşmeleri, Devralmalar ve Değerleme Eğitimimiz başlamadan önce kendisiyle kursa dair bir söyleşi gerçekleştirdik, keyifli okumalar dileriz.
Şirket Birleşmeleri, Devralmalar ve Değerleme Eğitimi müfredatındaki en dikkat çekici modüller hangileri ve katılımcılar bu modüllerde hangi özel becerileri edinecekler?
Eğitim müfredatımızda özellikle "Değerleme Yöntemleri" ve "Birleşme ve Devralma Sonrası Entegrasyon Yönetimi" modülleri dikkat çekici. Değerleme Yöntemleri modülünde katılımcılar, bir şirketin gerçek değerini belirlemek için kullanılan İndirgenmiş Nakit Akışı (DCF), Karşılaştırmalı Şirket Analizi (CCA) ve benzeri yöntemleri öğreniyorlar. Bu modülde kazandıkları beceriler, sadece teorik değil, aynı zamanda pratik uygulama odaklıdır; katılımcılar, bu yöntemleri kendi işletmelerinde nasıl uygulayacaklarını öğreniyorlar. Entegrasyon Yönetimi modülünde ise, katılımcılar birleşme veya devralma sonrası şirketlerin entegrasyon süreçlerini nasıl yöneteceklerini, potansiyel zorlukları nasıl aşacaklarını ve bu süreçte nasıl bir liderlik sergileyeceklerini öğreniyorlar. Bu modüller, M&A süreçlerinin en kritik aşamalarına odaklanarak, katılımcılara stratejik düşünme ve uygulama becerilerini kazandırıyor.
M&A süreçlerinde değişik sektörlerde karşılaşılan temel farklılıklar nelerdir? Eğitimimiz bu konuda nasıl bir rehberlik sağlıyor?
Her sektörün kendine özgü dinamikleri, M&A süreçlerinde önemli farklılıklar yaratır. Örneğin, teknoloji sektöründe M&A işlemleri genellikle hızla değişen pazar koşulları ve yenilikçi entegrasyon ihtiyaçları etrafında şekillenirken, sağlık sektöründe düzenleyici uyum ve klinik onaylar gibi faktörler ön planda olur. Eğitimimizde, bu sektörel farklılıklar derinlemesine incelenir ve katılımcılara her sektörün spesifik zorluklarını ve fırsatlarını nasıl yönetecekleri konusunda rehberlik edilir. Farklı sektörlerden vaka çalışmaları ve örnekler üzerinden, katılımcıların bu farkındalığı kazanmasını ve sektöre özgü stratejiler geliştirmelerini sağlıyoruz.
Şirket birleşmeleri ve devralmaların bir işletme için neden bu kadar kritik olduğunu düşünüyorsunuz? Bu süreçlerin iş dünyasındaki yerini nasıl tanımlarsınız?
Şirket birleşmeleri ve devralmaları, bir işletmenin büyüme stratejilerinin merkezinde yer alır. Bu süreçler, şirketlerin pazar paylarını artırmalarına, yeni pazarlara girmelerine, rekabet avantajı kazanmalarına ve operasyonel verimliliklerini artırmalarına olanak tanır. Bu süreçler, aynı zamanda şirketlerin inovasyon yeteneklerini genişletmeleri ve stratejik hedeflerine daha hızlı ulaşmaları için de kritik öneme sahiptir. İş dünyasında, M&A süreçleri yalnızca büyüme aracı olarak değil, aynı zamanda stratejik yön değiştirme, risk yönetimi ve sürdürülebilir rekabet avantajı sağlama mekanizması olarak da tanımlanabilir. Bu nedenle, bu süreçlerin başarılı yönetimi, işletmenin uzun vadeli başarısı için vazgeçilmezdir.
Bu eğitimi tamamlayan katılımcılar, iş hayatlarında hangi somut değişiklikleri görebilirler? Eğitimden sonra katılımcılar için hangi fırsatlar daha erişilebilir hale gelecek?
Eğitimi tamamlayan katılımcılar, M&A süreçlerinde daha stratejik ve bilinçli kararlar alabilecek bilgi ve becerilere sahip olacaklar. Bu süreçlerde karşılaştıkları riskleri daha iyi yönetebilecek, değerleme yöntemlerini etkin bir şekilde uygulayabilecek ve entegrasyon süreçlerini daha sorunsuz yönetebilecekler. Bu eğitim, katılımcıların M&A projelerinde daha güvenilir ve etkili liderler olarak tanınmalarını sağlayacak.
Birleşme ve devralma süreçlerinde sıkça karşılaşılan riskler nelerdir ve bu eğitim katılımcılara bu riskleri nasıl yönetmeyi öğretiyor?
M&A süreçlerinde en sık karşılaşılan riskler arasında entegrasyon zorlukları, kültürel uyumsuzluk, değerleme hataları ve düzenleyici riskler yer alır. Ayrıca, beklenmeyen maliyetler ve stratejik hedeflere ulaşmada yaşanan gecikmeler de önemli risklerdendir. Eğitimimizde, bu risklerin her birine karşı stratejik çözümler geliştiriyoruz. Örneğin, entegrasyon sürecinde karşılaşılabilecek sorunları minimize etmek için kapsamlı bir entegrasyon planı oluşturma teknikleri öğretiliyor. Değerleme risklerini yönetmek için doğru finansal analiz ve modelleme yöntemlerinin nasıl uygulanacağı üzerine yoğunlaşıyoruz. Katılımcılar, risklerin erken aşamada tanımlanması ve proaktif bir şekilde yönetilmesi konusunda pratik beceriler kazanıyorlar.
M&A işlemlerinde hangi değerleme yöntemleri ön planda? Katılımcılar bu yöntemleri nasıl öğrenip uygulayabilirler?
M&A işlemlerinde en çok kullanılan değerleme yöntemleri arasında İndirgenmiş Nakit Akışı (DCF), Karşılaştırmalı Şirket Analizi (CCA), ve Piyasa Değeri / Defter Değeri (P/B) gibi yöntemler ön plandadır. Katılımcılar bu yöntemleri, eğitim sırasında sunduğumuz teorik bilgiler ve vaka çalışmaları üzerinden öğrenirler. Eğitim boyunca, bu yöntemlerin nasıl hesaplandığı, hangi durumlarda en uygun oldukları ve elde edilen sonuçların nasıl yorumlanması gerektiği üzerine yoğunlaşıyoruz. Katılımcılar, gerçek dünya örnekleri üzerinden bu değerleme yöntemlerini uygulama fırsatı buluyorlar, bu da onların öğrendiklerini iş yerlerinde doğrudan kullanmalarını kolaylaştırıyor.
Birleşme ve devralma sonrasında entegrasyon sürecinde karşılaşılan en yaygın zorluklar nelerdir? Bu konuda katılımcılara ne tür çözümler öneriyorsunuz?
Entegrasyon sürecinde en yaygın karşılaşılan zorluklar arasında kültürel uyumsuzluk, operasyonel entegrasyon sorunları, insan kaynakları yönetimi ve bilgi teknolojisi entegrasyonu gibi konular yer alır. Bu zorluklar, genellikle birleşen veya devralınan şirketlerin farklı iş kültürleri, operasyonel süreçleri ve teknolojik altyapılarından kaynaklanır. Eğitimimizde, bu zorlukların üstesinden gelmek için stratejik entegrasyon planları oluşturmayı öğretiyoruz. Katılımcılar, entegrasyon sürecinin her aşamasını nasıl planlayacaklarını, olası riskleri nasıl yöneteceklerini ve entegrasyonun başarısını ölçmek için hangi metrikleri kullanacaklarını öğreniyorlar. Ayrıca, kültürel uyumu sağlamak için etkili iletişim stratejileri ve değişim yönetimi yaklaşımlarını da ele alıyoruz.
Kurs, M&A finansmanı hakkında hangi stratejileri öğretiyor ve bu stratejiler işletmelerin büyüme hedeflerine nasıl katkıda bulunabilir?
Eğitimde, M&A finansmanında kullanılan başlıca stratejiler arasında öz kaynak finansmanı, borç finansmanı, hibrit finansman ve kaldıraçlı satın almalar (LBO) gibi yöntemler yer alıyor. Bu stratejiler, işletmelerin M&A süreçlerinde sermaye maliyetlerini optimize etmelerine, riskleri dengelemelerine ve büyüme hedeflerine ulaşmalarına katkı sağlar. Eğitim boyunca, her bir finansman stratejisinin avantajları, dezavantajları ve hangi koşullarda kullanılmasının en uygun olacağı üzerine yoğunlaşıyoruz. Katılımcılar, bu finansman stratejilerini iş yerlerinde nasıl uygulayacaklarını ve bu stratejilerle nasıl sürdürülebilir büyüme sağlayabileceklerini öğreniyorlar.
M&A alanında gelecekte hangi trendlerin ön planda olacağını öngörüyorsunuz?
M&A alanında gelecekte ön plana çıkacak birkaç önemli trendden bahsedebiliriz. İlk olarak, dijital dönüşüm ve teknoloji odaklı M&A işlemleri artarak devam edecek. Şirketler, dijital altyapılarını güçlendirmek ve teknolojiye dayalı rekabet avantajı elde etmek için teknoloji firmalarını daha fazla hedef alacaklar. Ayrıca, çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) faktörleri, M&A stratejilerinde giderek daha belirleyici hale geliyor. Şirketler, sadece finansal performanslarına değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik ve toplumsal etkilerine de odaklanan M&A işlemlerine yönelecekler. Son olarak, sınır ötesi M&A işlemlerinin, özellikle Asya-Pasifik ve Afrika gibi yükselen pazarlarda artmasını bekliyoruz. Bu bölgelerdeki büyüme fırsatları ve gelişmekte olan piyasaların çekiciliği, M&A faaliyetlerinde büyük bir artışa yol açabilir.
Haber bültenimize abone olun
