Для отслеживания статуса заказа — авторизируйтесь
Введите код, который был выслан на почту Введите код с SMS, который был выслан на номер
Код действителен в течение 5 минут Код с sms действителен в течение 5 минут
Вы уверены, что хотите выйти?
Сеанс завершен
На главную
Blog

Arama

içerik

Gelişim Kararlarınızı Nasıl Veriyorsunuz?

Gelişim kararlarını verirken, amaca uygun gelişim odaklarını belirleyip öğrenilenleri hayata ve işe entegre etmek, gerçek başarı ve kalıcı öğrenme için kritik öneme sahiptir.

cover-66b47bb04194b190160050.webp

Gelişimin kişisel ve profesyonel başarıdaki önemli rolü, ortak kabul gören bir gerçek. Gelişim odaklarının nasıl belirlendiği ve hangi gelişim çözümleri ile buluştuğu ise kişiden kişiye, kurumdan kuruma değişiyor. Konu, biçim, bütçe açısından çok çeşitli gelişim seçeneklerine sahip olmak başta büyük bir fırsat gibi algılansa da, “amaç – gelişim odağı – yaşama / işe transfer” bağı kurulmadan planlanan gelişim, verimsiz bir aktiviteye dönüşme riski taşıyor.

Gerçek İhtiyacı Belirlemek

Kişisel gelişim ve yönetim uzmanı, konuşmacı, yazar Brian Tracy, gelişimin amacını en sade haliyle özetliyor: “Yaşamınız ve işiniz, ancak siz iyiye gidiyorsanız iyiye gider.” Makro perspektifle ilham veren bu değerli söz, gelişim arzusunda olan her bireyin mikro perspektifle yanıtlayacağı sorulara açılıyor: Yaşamım ve işim için ulaşmak istediğim “daha iyi” nedir? İlk sorudaki “daha iyiye” ulaşmak için “daha iyi olmak istediğim” konular hangileridir? Daha iyi olmak istediğim bu konulardan “öncelikle hangilerine odaklanırsam” yaşamım ve işim için “etkisi yüksek” olur?”

Bu sorular bilinçli yanıt bulmadıklarında gelişim hevesiyle atılan adımların boşa gittiğine şahit oluyoruz. İsmi, kapağı cazip geldiği için aldığımız kitaplar, internette gezerken çekici bulup kaydolduğumuz webinarlar, eğitimler, metroda / serviste aceleyle göz gezdirdiğimiz bloglar, makaleler ve postlar, çalıştığımız kurumun sağladığı kurum içi ve kurum dışı eğitimler, “sürekli gelişim” halinde olduğumuzu düşündürebilir. Bu eylemlerin ne kadarı gerçek gelişim ihtiyacımızı karşılıyor ve kalıcı öğrenme sağlıyor diye düşündüğümüzde, niyet ve aslında gerçekleşen arasında çarpıcı bir mesafe bulunduğunu fark ediyoruz. Bilinçli gelişim; zaman, enerji, para gibi kaynaklarımızı asıl ve öncelikli ihtiyaçlarımız için kullanarak sürekli gelişim halinde olduğumuzda gerçekleşiyor.

Nasıl?

İlk adım, kulağa başta basit gelen ilk sorunun yanıtını vermekle başlıyor: 12 ay sonra yaşamınızda ve işinizde nereye ulaşmak istiyorsunuz? Bir ekibin yöneticisi olmayı, kazancınızı ve gelişiminizi destekleyecek yeni bir işe başlamayı, ürettiğiniz sonuçlarla yöneticinizden, paydaşlarınızdan takdir almayı, terfi almanızı sağlayacak başarı hikayelerine imza atmayı, yaşamınızdaki kişilerle daha aktif, yapıcı, etkili ilişkiler kurmayı ya da size verilen hedefleri başarmış, hatta ötesine geçmiş bir çalışan ya da yönetici olmayı amaçlayabilirsiniz. 

Ulaşmak istediğiniz noktayı belirledikten sonra sıra, buraya ulaşmanıza direkt etki edecek gelişim ihtiyaçlarınızı belirlemeye geliyor. 12 ayın sonunda, terfi almanızı sağlayacak başarı hikayelerine imza atmak istediğinizi varsayalım. Teknik, mesleki ve davranışsal hangi konularda “bilme, yapabilme, olma” halinizi geliştirirseniz çalıştığınız ya da yönettiğiniz ekipte başarı hikayeleri yazarsınız? Bu sorunun yanıtına örnek olarak, daha etkili diyalog kurma, satış ve ikna etme, zorlayıcı iletişimlerde ustalaşma, analiz becerilerinde gelişerek kararlara etkili yön verme, finansal okuryazarlık kaslarını geliştirme, yeni program dilleri öğrenme ya da işe yeni başlayan ekip üyelerinizin mesleki gelişimlerini sağlama gibi odaklar belirleyebilirsiniz. Kritik nokta, odaklanacağınız konuları bilinçli bir zihniyetle seçmektir. Bir başka deyişle, yeni bir program dili öğrenmek, başarı hikayeleri yazma amacınıza direkt hizmet etmiyorsa, bu odağa “isteğe bağlı”, zamanınız elverirse plana alabileceğiniz bir odak olarak yaklaşabilir, öncelikli zaman ve enerjinizi amacınıza daha direkt hizmet eden konulara odaklayabilirsiniz.

Varsa üst yöneticiniz, İK paydaşlarınız, şirket içi danışman ve mentorlarınız ya da fikirlerini değerli bulduğunuz diğer kişilerden de görüş almak, ulaşmak istediğiniz amacı paylaşmak ve bu amaca ulaşmak için öncelikli buldukları teknik, mesleki, davranışsal bilgi ve beceri önerilerini öğrenmek, gelişim seçimlerinize “diğerlerinin perspektifini” de katarak daha etkili yön vermenizi sağlayacaktır. 

“Etkisi Yüksek” Gelişim Çözümleri Seçmek 

Amacımızı ve gelişim odaklarımızı belirlemek önemli başlangıç adımları olsa da ulaşmak istediğimiz noktaya varmak için tek başlarına yeterli değiller. Kişisel ve profesyonel amaçlarımızla direkt ilişkili gelişim odaklarını belirlesek bile “gelişigüzel bir yol haritası” ile yola çıktığımızda amaçlarımızın tatlı bir hayal olarak kaldığını görmek mümkün. Tam bu noktada, yanıtları etkili bir gelişim yol haritasına baz oluşturacak yeni bir soru ortaya çıkıyor: Öncelikli gelişim odaklarımı “hangi gelişim çözümleriyle” geliştireceğim?

Bu soruya yanıt ararken 2 kritik nokta bulunuyor: 

  1. En hızlı, verimli, rahat öğreneceğimiz bireysel öğrenme stilinizi bilmek,
  2. Tek bir gelişim çözümü ile sınırlı kalmayıp çeşitli çözümleri bir arada devreye almak.

Zamanınızı, enerjinizi ve gelişim bütçenizi en verimli değerlendireceğiniz, öğrenirken dikkatinizi aktif odaklayacağınız, bir yandan motivasyonunuzu da koruyacağınız öğrenme stilinin hangisi olduğunu biliyor musunuz? Öğrenme stilinizi internette bulabileceğiniz farklı testlerle netleştirebilir ya da verimli öğrenme ve gelişim sağladığını düşündüğünüz geçmiş deneyimlerinizden türetebilirsiniz. Kitap, makale, blog yazıları okumak, sesli kitap dinlemek, başka katılımcıların olduğu sınıf içi bir eğitim almak, bilgilerin uygulama ve ödevlerle pekiştirildiği zamana yayılmış çevrim içi kurslara katılmak, tamamlama süresi sizin tekelinizde olan bireysel çevrim içi eğitimler almak gibi gelişim deneyimlerinizden hangilerinde daha etkili ve motive öğrendiğinizi düşünüyorsunuz? Gelişim çözümlerinizi size uygun öğrenme stilini gözeterek belirlemek, öğrenme kalitenizi artırarak öz güvenli ve motive bir gelişim süreci yaşamanızı sağlayacaktır. 

Öğrenmenin kalıcılığı üzerine yapılan araştırmalar farklı gelişim çözümlerini takiben ne oranda bilgi hatırladığımızı çarpıcı biçimde ortaya koyuyor: 

Okuma - %10

İşitsel / Görsel Sunumlar - %20

Örneklerle Aktarım - %30

Tartışma Grupları - %50

Pratik ve Uygulamalar - %75

Başkalarına Öğreterek Öğrenme - %90

Bu verileri gözeten ve bireysel öğrenme stiliyle uyumlu farklı gelişim çözümlerini “eş zamanlı” devreye almak, öğrenilenlerin daha fazla oranda kalıcı olmasını ve birden çok yol kullanmak sayesinde pekişmesini sağlamaktadır. 

Gözden Kaçan Nokta: Yaşama / İşe Transfer 

Sizi amaçlarınıza ulaştıracak en öncelikli gelişim odaklarınızdan birinin “analiz ve raporlama becerilerinde gelişmek” olduğunu varsayalım. Öğrenme stilinize ve günlük temponuza uygun şekilde bu konuda çevrim içi ve canlı gerçekleşen, bilgileri uygulama ve ödevlerle pekiştiren bir kursa katılmayı; kursla eş zamanlı haftalık makale, video, podcast, okuma, izleme ve dinlemeler gerçekleştirmeyi ve konunun uzmanı bir ekip arkadaşınızdan haftada 1 saat mentorluk desteği almayı gelişim planınıza dahil ettiniz. Gelişim çözümleriniz ne kadar çeşitli ve etkili de olsalar, öğrendiklerinizi yaşamınızda ya da işinizde nasıl uygulayacağınıza dair somut aksiyonlar belirlemedikçe gelişiminiz dışarıdan gözlemlenebilir bir forma bürünmeyecektir. Gelişimi çok önemseyen ve bu amaçla sürekli yolda olan birçok kişi, öğrendiklerini yaşamında, iş ortamında ve iş sonuçlarında gözlenebilir hale getirememektedir. Gelişim planınıza alacağınız birkaç somut aksiyonla verimsizlik oluşturan bu problemin önüne geçebilirsiniz: 

  • Bir iş hedefi seçmek ve zorlayıcı bir termin de vererek bu hedefin başarılmasına katkı sağlayacak analizi öğrendiklerinizle gerçekleştirmek,
  • Analiz çıktılarını nasıl bir raporla, kimlerle, ne zaman paylaşacağınızı belirlemek ve hayata geçirmek,
  • Analiz ve raporlama ile ilgili öğrendiklerinizi ihtiyaç duyan çalışma arkadaşlarınızla paylaşacağınız ortamlar belirlemek, devreye almak.

Gelişim planlarında; eğitim, öğrenme ve gelişim aksiyonlarına ek olarak “gerçek iş hedeflerine entegre etme”, “görünür kılma” ve “diğerlerine öğreterek pekiştirme” aksiyonları da yer aldığında gelişim; işe transfer bağı kurulabilmekte ve gelişim yatırımlarının etkisi somut, gözlenebilir bir hale gelmektedir.

Okuduklarınızı yaşamınıza transfer etmenizi sağlayacak son bir soru ile bitirelim:

Bugünden sonra gelişim kararlarınızı bu yazıda öğrendiğiniz hangi bilgileri dikkate alarak vereceksiniz?

Haber bültenimize abone olun

Haftada en iyi materyalleri içeren bir mektup. Hiçbir şeyi kaçırmamak için abone olun
Takip ettiğiniz için teşekkür ederiz
Konuya göre kurslar:
«Etkin Yöneticilik ve Liderlik»
İşletme ve Yönetim
Eğitmen Beril Atakul
16 Ekim 20 Kasım
Beril Atakul